Pulun Osmanlıda Doğduğu 19. Yüzyıl ortalarında Üsküdar'dan İstanbul
Sitemde Google
PTT Müdürlüğünce 1964 Yılınının ( 9 ) serisi olarak dolaşıma sunulmuştur.
1964.09
Tanzimat Fermanı'nın 125. Yılı

1964.09.01
2106-2235-2320
1964.09.02
2107-2236-2321
1964.09.03
2108-2237-2322
Sunum:
03.11.1964 tarihinde, Tanzimat Fermanı'nın 125. Yılı konulu üç ( 3 ) değerli Anma Pulları serisi, 0,50 ETL ( 50 Kuruş ), 0,60 ETL ( 60 Kuruş ) ve 1,00 ETL ( 100 Kuruş ) olmak üzere toplam 2,10 ETL ( 210 Kuruş ) bedelle PTT Merkez Müdürlüklerinde ve Ankara PTT Başmüdürlüğü Ulus PTT Merkez Müdürlüğü Filateli Gişesi Ulus - Ankara adresinde satışa sunulmuştur.

İstanbul Posta Merkezi adresinde,
İSTANBUL - TAZMİNAT FERMANININ 125. YILI - 3.11.1964

ibareli İlk Gün Damgası ( Özel Posta Damgası ) kullanılmıştır. 1.073 Adet İlk Gün Zarfı üretilmiştir.

Anma Pulları serisinin Değerleri: 0,50 ETL ( 50 Kuruş ), 0,60 ETL ( 60 Kuruş ) ve 1,00 ETL ( 100 Kuruş ) = 2,40 ETL ( 240 Kuruş )
1 Gram Altın = 00,00 ETL / 0,0000 Gram - 1 Dolar = 9,08 ETL / 0,26 $
Çıkış Tarihi: 03.11.1964, Son Satış Tarihi: Tükeninceye kadar satışta kalacak ve Postada devamlı geçerli olacaktır.
Basım Adedi: 400.000 Adet 3 puldan oluşan seri, 60 Kuruş, 50 lik tabakalar, 50 ve 100 Kuruş, 25 lik tabakalar halinde başılmıştır.
Pulların Boyutu: 60 Kuruş 26 × 36 mm. 50 ve 100 Kuruş, 52 × 36 mm. - Dantel: 13
Baskı Yöntemi: Ofset Usulu ( Dört renkli )
Basımevi: Apa Ofset Basımevi A.Ş. - İstanbul
Grafik Tasarım: Ressam Burhan Özok

Seri no: 338
PTT Kodu: 1001, PTT Sayfa: 252
Konu: Tanzimat Fermanı'nın 125. Yılı

Kasım 1839 günü, padişah adına Mustafa Reşid Paşa’nın okuyup ilan ettiği tarihsel ferman ( Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu ) ile Tanzimat hareketi başladı. Tanzimat Fermanı özelliklerinden biri, Osmanlı tarihinde ilk kez bir padişahın kendi isteği ile yetkilerini sınırlamasıdır. Nitekim Abdülmecid, o zamana kadar padişahlara tanınan mutlak bir hak olan örfi cezaları (gelişigüzel verdiği, ölüm cezaları veya siyaseten katil) verme yetkisinden vazgeçmekte, cezaların dini kurallarına ve kanuna uygun olarak mahkeme tarafından saptanacağını söylemektedir.
Öte yandan, o güne kadar istediği konularda, istediği zaman emirler çıkaran padişah, bu hakkını da bir ölçüde sınırlamakta, hukuk kurallarının hazırlanmasını belli kurullara bırakmakta, bu kurullarda herkesin düşüncesini çekinmeden söylemesini istemekte ve böylece varılan kararlarda yalnız onama yetkisini kendine saklamaktadır. Burada ceza verme hakkından vazgeçme gibi kesin bir durum yoksa da, hukuk kurallarının hazırlanışında başkalarının söz hakkına sahip olmasını kabul etmesi ve bu konuda belli bir yöntem getirmesi önemli bir yeniliktir.
Tanzimat Fermanı bir anayasa olmamakla birlikte can, mal, ırz güvenliklerini sağlayıcı ifadeler taşıması, vergi ve askerlik işlerinin adaletle görülmesinin sağlanması buyruğunu, kanunsuz suç ve ceza olmaz, yargılamasız kimseye ceza verilmez ilkelerini tanıması ona bir “ temel haklar fermanı” niteliği vermektedir. Bu fermanla bir hukuk devletine doğru gidişin ilk ve temel adımları atılmış ve bu ilkeler sonraki Anayasa’nın hazırlayıcısı olmuştur.
Fakat, fermandaki ilkelerin güvencesi son derecede yetersizdir: Padişah bu fermanla halkına tanıdığı hakları savunacağına, onlara aykırı davranmayacağına “ant içmektedir“. Bir İslam hükümdarı olan ve ayrıca kendini halife sayan padişahın yemini bağlayıcıdır ama, bu bağlayıcılık hiçbir pozitif hukuk kuralı ile güvence altına alınmış değildir.
Zaten bir padişahın kendi kendini sınırlaması da, sınırlı olmak zorundadır. Padişahlığın hukuksal statüsü bundan fazlasına izin veremez. Yeminine bağlı kalan padişahtan sonra yerine geçenin durumu da ilginçtir: Onun bu yemine bağlı kalma zorunluluğu yoktur. Bu önemli sakatlığa rağmen, Tanzimat fermanı, anayasalı hukuk devletine giden ilk adımı sağlayan çok önemli bir belgedir. İslâm esaslarına uymanın dirlik ve düzeni sağlayacağını, bu esaslara uyulduğu için devletin yüzlerce yıl güçlü yaşadığı içtenlikle belirtilmektedir, ama son 150 yıldan beri, çeşitli sebepler, birbirini izleyen zorluklar dolayısıyla İslam esaslarına uyulmadığı da söylenmektedir. Bu çeşitli sebeplerin nitelikleri, ne oldukları üzerinde hiçbir açıklama getirilmemektedir. İslam ilkelerine uyulmazsa devletin çökeceği belirtildikten sonra, “bu kötü durumdan kurtulmak için yeni kanunlar yapılması zorunluluğu” üzerinde durulmaktadı. Tanzimat fermanının yenilikçi, reformcu niteliği buradadır. Dolayısıyla, Tanzimat fermanını yenileşme hareketlerinin ilk esaslı başlangıcı olarak saymak gerekir.1839’dan sonra, adalet, maliye, idare alanlarında yeni bir zihniyet ile kanunlar yapılmıştır.
Zaten bu noktaya işaret etmek için, bu devre Tanzimat; yani nizamlama, düzenleme, devlet hayatına tertip ve düzen verme devri denilmiştir. Yine aynı tarihten sonra, Batı dünyası ile kültür ilişkileri kurulmuş, fikirde, dilde ve edebiyatta yenileşme hareketleri başlamıştır. Batı’dan alınan bazı kanunlarla hukuk düzeninde laikliğe doğru gidiş belirmiştir. Özellikle bu devirdeki modern kanunlar ve kurumlar sayesinde, hükümdarın kuvvet ve iktidarı eski mutlak şeklini kaybetmiş, eski mal müsadereleri ve bir işaretle adam boğdurmalar sona ermiş, özetle eski mutlakiyet yerine ılımlı bir saltanat hakim olmuştur. Buna rağmen henüz terimin modern anlamıyla bir anayasa yoktur. Eski görüşler hayli yumuşamış olmakla birlikte, henüz dini kanunlar devletin Anayasası olmakta devam etmektedir.
Tanzimat Fermanıyla birlikte devlet yönetiminde yapılan yeni düzenlemeler, yeni yasalar hukuk düzeninin değişmesine yol açtı. Eski mal müsaderesi, cezalandırmalardaki keyfilik, adam boğdurma, öldürme kısaca eski uygulamalar kısmen kalktı. Başka bir deyişle ılımlı bir saltanat egemen olmaya başladı. Ancak buna rağmen devletin temelini oluşturan dinsel yasalar yine yürürlükteydi.

60 Kuruşlukta, Mustafa Reşit Paşa, 50,100 Kuruşlukta, Mustafa Reşit, Ali ve Fuat Paşalar işlenmiştir.
Kullanılan resimler Ressam Burhan Özok tarafından çizilmiştir.
İlk Gün Zarfı ile İlk Gün Damgası
1964 Yılında PTT Meslek Okulları Birliği Yardımlaşma Derneği ( PTT M.O.B.Y.D. ) - Ankara Şubesi
PTT adına İlk Gün Zarfları hazırlayarak dolaşıma sunmuştur.
İlk Gün Damgalı Zarfın Dolaşıma Sunulduğu Günkü Değeri 2,40 ETL ( 240 Kuruş ) + Zarf maliyetidir.
İlk Gün Damgası ( Özel Posta Damgası ) ile 1.073 adet üretilmiştir.


1964.09
Seri no: 338
Akoba

1953 - 1980 Yılları arasında, PTT dışında çok değişik firmalar İlk Gün Zarfları hazırlamışlardır.
PTT 1980 Yılında kendi logosunu kullanmaya başlamıştır.
Zarflar bulundukca örnek olarak konulacaktır. Sizde bulunuyorsa tarayıp filateli@pulhane.com adresine  e.posta ile gönderirseniz bu sitenin tamamlanmasına yardım etmiş olursunuz.
TEŞEKKÜRLER.



2004 Yılı sonuna kadarki Değerler ETL olarak.
2005 Yılı Başından 2008 Yılı sonuna kadarki Değerler YTL olarak.
2009 Yılı Başından sonraki Değerler TL olarak Değerlendirilmelidir.
ETL=Eski TL, YTL=Yeni TL
Değerli Pul Severler ve Biriktirenler
Son 5 Senenin Pulları genellikle
PTT'nin
www.filateli.gov.tr
sitesinde bulunmaktadır.
üzerlerindeki Değerden satılmaktadır.
Lütfen bu siteye bakmadan pul almayınız.

Bu Sitede Bulacaklarınız;

1. Pulların resimlerini,
2. PTT'nin sunuş biçimini,
3. Pulların çıkış tarihindeki Dolar ve Euro değerini ve ebatlarını,
4. Pulun İlk Gün Zarfının resmini ve İlk Gün Damgasını,
5. PTT'nin çıkardığı Özel Gün Zarflarının resmini ve Özel Gün Damgasını,
6. PTT Özel Günler için kullandığı Özel Tarih Damgalarını ve Damgalanmış Zarfları,
7. PTT'nin Pul Baskılı Posta Kartlarının resmini,
8. PTT'nin Maksimum Kartlarının resmini,
9. PTT'nin Posta Kartlarının resmini,
10. Pul portföylerinin resimlerini,
11. Yılların Listelerini,










© Pulhane Ltd.?ti.