Pulhane Ltd.Şti.
Pulun Osmanlıda Doğduğu 19. Yüzyıl ortalarında Üsküdar'dan İstanbul
Sitemde Google
ÇİÇEKLER
ÇİÇEKLER

1979.11 - Türkiye Bitkileri 1
Haşhaş ( Papaver somniferum ): Haşhaş, gelincikgiller familyasından Papaver cinsinden bir bitki türü. Haşhaş, yazların sıcak geçtiği orta derecede yağış alan yerleri sever. Anavatanının Doğu Akdeniz olduğu düşünülmektedir. Hindistan ve Anadolu'da çok eskiden beri tarımı yapılmaktadır.
Zakkum ( Nerium oleander ): Nerium oleander, yaygın olarak zakkum veya nerium olarak bilinir, dünyada ılıman ve subtropikal bölgelerde süs ve peyzaj bitkisi olarak yetiştirilen çalı veya küçük ağaçtır. Halen Nerium cinsinde sınıflandırılan yalnızca türler, dogbane familyasının Apocynaceae alt familyasına Apocynoideae aittir.
Orkide ( Ophrys holosericea ): Geç örümcek orkide olan Ophrys holosericea, Orchidaceae familyasında, batı ve orta Avrupa ile Akdeniz bölgesine özgü çiçekli bir bitki türüdür. Bu türün kimliği ve adının doğru yazılışı konusunda önemli bir kafa karışıklığı olmuştur.
Adamotu ( Mandragora autumnalis ): Mandragora officinarum, Solanaceae itüzümü ailesindeki Mandragora bitki cinsinin tür türüdür.


1980.09 - Türkiye Bitkileri 2
Manisa Lalesi ( Tulipa hayatli O. Schw. ): Manisa Lalesi, Spil dağında kendi halinde yabani olarak yetişen bir çiçek türü. Soğangillerden bir bitkidir. Anavatanı Anadolu. Boyu 15-20 cm, güneşte veya hafif gölgede yetişiyor, cinsine göre Şubattan Eylüle kadar çiçek açabiliyor. Spil dağında özellikle Mart-Nisan aylarında yoğun olarak görülebiliyor. Duruma göre -15 derece soğukta bile yetişebiliyor. Çiçekleri koyu mavi, açık mavi, beyaz, pembe ve kırmızı renklerde oluyor. Yetiştirilmek istenirse; soğanları ilkbahar veya sonbaharda, 5 cm derinlikte, 10 cm mesafelerde dikilmelidir. 
Efes Çançiçeği ( Campanula ephesia DC ): Latincede küçük çan anlamına gelen Campanula’dan adını alan Tüylü Çan Çiçekleri
( Campanula tomentosa lam. ) endemik bir bitki türü olup, Dünyada sadece Kuşadası ve çevresinde yetişmektedir. Çan çiçeklerinin en çok görüldüğü yer, Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın deltaya bakan güney kıyılarıdır. Ülkemizde endemizm oranı en yüksek cinsler arasında yer alan Tüylü Çan Çiçekleri, iklim şartlarına göre Nisan ayının son günlerinde harika renkleriyle açmaya başlar. Çan çiçekleri yine kendisi gibi nadir bir tür olan Aydın Ölmez Çiçeği’yle ( helicyrsum heywoodianum ) birarada sadece milli parkın güneyinde görülebilir. Tüylü Çan Çiçekleri, Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde Hassas ( Vu ) kategorisinde yer almaktadır. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında herkesin dikkatini çeken mor renkleriyle görenlerin hemen ilgisini çeker. Etkileyici görüntü ve renklere sahip olan Tüylü Çan Çiçeklerinin cazibesine kapılan bazı bilinçsiz kişiler, bu endemik çiçekleri koparmakta ya da sökerek götürmektedir. Yaptığımız araştırmalarda bazı çan çiçeklerinin ertesi yıl yerinde olmadıklarını görmekteyiz. Doğanın bu harika çiçeklerine gerekli duyarlılığın gösterilmesi, koruma bilincinin geliştirilmesi ve mutlaka tanıtılarak botanik turizmine kazandırılması gerekir.
Ankara çiğdemi ( Crocus ancyrensis Meyer ): Crocus ancyrensis Türkiye’de Endemik bir türdür. Crocus ancyrensis bitkisinin dünyada doğal yayılış gösterdiği tek ülke Türkiye’dir. Türkiye’de kuzey ve orta Anadolu da, BOLU, KARABÜK, KASTAMONU, AMASYA, ANKARA, KAYSERİ, KAHRAMANMARAŞ, SAMSUN, SİVAS Ve YOZGAT illerinde doğal olarak yetişmektedir. İlk olarak Ankara’da bulunduğu için Crocus ancyrensis ismi verilmiştir. Bitki erken ilkbaharda şubat mart aylarında çiçeklenir. Kayalık yerlerde dağ makilikleri, çalılıklar ve çam koruluklarında 1000 – 1600 metre yükseklikte yetişir. Çiçekleri lekesiz sarı – turuncu renkte soğan kabuğunun Ağ gibi ( retuculate ) olmasından dolayı diğer crocuslardan ayrılır. Crocus reticulatus ve Crocus angustifolius bu bitkinin yakın akrabalarıdır. Yetiştirilmesi: Soğuğa dayanıklı bir bitkidir. Ankara çiğdemi de diğer tüm soğanlı bitkiler gibi drenajı iyi topraklarda yetiştirilmelidir. Tercihen alkali topraklarda daha mutlu olacaktır. Bir sonraki yıl iyi çiçeklenebilmesi için kuru ve sıcak bir yaz geçirmesi gerekir.
Anadolu Salebi ( Orchis anatolica Boiss. ): Orchis, Ophyris, Serapias, Platanthera, Dactylorhiza vs. cinslerine âit türlerin yumrularına verilen ad. Bu bitkilerin toprak altında iki yumrusu bulunur. Bunlardan biri ana yumrudur ve o senenin gövdesini verir. Diğeriyse gençtir ( Hemşire veya kardeş yumru ) ve gelecek yılın yumrusunu verir. Salep elde edilen türlerin hepsi yumruludur. Salep daha çok kireçli toprakları sever. Ormanlık bölgelerde yetişen saleplerin yumrusu iri olur. Çayırlarda yetişen saleplerin yumrusu ise daha zayıftır. Anadolu’da salep genellikle Orchis ve Ophyrus türlerinden elde edilir Salep eldesi: Bitki çiçekteyken, toprak altındaki yumruları toplanır. Yalnız yan yumru alınır, gövdeyi taşıyan ana yumru genellikle alınmaz. Fakat her ikisi de kulanılabilir. Yumrular kremsi, yumurta şeklinde veya çatalsıdır. Toplanan yumrular suyla yıkanarak temizlenir, ipe dizilir ve su veya  sütle kaynatılır, sonra açık havada kurutulur. Kurutulan yumrular dövülerek toz edilir. Elde edilen bu toz kullanılacak hâle gelmiş olan salebi verir. Türkiye’de yetiştiği yerler: Çoğunlukla Batı, Güneybatı, Güney ve Kuzey Anadolu olmakla beraber Anadolu’nun birçok yerinde yetişir. Kullanıldığı yerler: Bileşiminde nişasta, şekerler, musilaj ve azotlu maddeler vardır. Bilhassa çocuklarda ishal kesici, kuvvet verici ve gıda olarak kullanılır. Barsak nezlesinde soğuk algınlıklarında ve öksürüğe karsı halk arasında çok kullanılmaktadır. Afrodizyak ( Cinsel gücü artırıcı ) etkisi vardir.
Pullara konu olan bitkilerin tesbiti ve slaytlarının hazırlanması Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doçent Doktor Ekrem Sezik tarafından yapılmış ve Sadettin Atlıhan tarafından resmedilmiştir.


1962.04 - Bahar Bayramı - Çiçek
Yılbaşı Çiçeği ( Poinsettia Pulcherinal ): Yılbaşı ruhunun yansıtan en önemli simgelerden biri de kokina, diğer adı ile yılbaşı çiçeğidir. Anavatanı güney Avrupa olan kokina bitkisi İran ve Akdeniz civarında yetişiyor. Türkiye sınırları içerisinde İstanbul'da ormanlarda da yetişen kokoina çiçeğinin isminin kökenini ‘kokino'dur. Kokina , Yunanca'da kırmızı anlamına geliyor. Yeni yıl yaklaşınca yeşil yaprakları arasına 'silcan' adı verilen kırmızı meyveler yerleştiriliyor, iple bağlanarak birleştiriliyor ve kokina çiçeği ortaya çıkıyor. Kokina, sadece ülkemizde değil tüm dünyada yılbaşı zamanı ortaya çıkan, bu harika zamanı simleyen bir bitki. Kırmızı ve yeşilin mükemmel uyumunu yansıtan kokina çiçeğinin İstanbul'a, şehirde yaşayan Rumlar tarafından getirildiği de söylenenler arasında. Bu bitkinin, şans getireceğine inanılıyor. Şans getirmesinin yanı sıra bir rivayete göre; kokina çiçeğinin yaprakları ve kırmızı meyveleri 1 yıl boyunca çürümez ya da solmaz ise çiçeğin sahibinin ev sahibi olacağına inanılıyor. 
Kuş Çiçeği ( Strelitzia Reginae ): Bir saksıda iki gövdeli dolgun formlu bitki boyu 60-80 Cm boyundadır. Turna Gagası veya Cennet Kuşu Çiçeği olarak da adlandırılan Strelitzia, en seçkin çiçekli ev bitkilerinden biridir. Strelitzia, Musaceae bitki ailesine aittir ve Güney Afrika kökenlidir. 18. yüzyılda birçok başka ülkeye gönderildi. Bitki ismi Mecklenburg-Strelitz'den Charlotte adlı İngiliz kralı George 3'ün eşi olarak adlandırılmıştır.
Pembe Nilüfer Çiçeği (Nymphaea Alba): Lotus çiçeği, en çok karşılaştığımız ve anlamı derin olan simgelerdendir. Nelumbonaceae ailesinin üyesi olan lotus, mitolojide de kendine yer edinmiştir. Topraktan bağımsız olarak, su yüzeyinde yaşayan lotus bitkisi, tertemiz ve berrak bir görünüme sahiptir. Geceleri yapraklarını kapatan lotus çiçeği, gün doğumuyla beraber açılmaya başlar ve güneşe merhaba der. Yapraklarının yapısından ötürü tozu ve kiri tutmayan lotus çiçeği, kendini temizleyerek her daim saf ve duru bir görünüm sunar. Nilüfer çiçeği ile çok benzetilen lotus çiçeği arasındaki en belirgin fark, nilüfer çiçeğinin boyu 20 cm’e kadar ulaşırken, lotusun 3 m’ye kadar ulaşabilmesidir. Farklı renklere sahip olan lotus çiçeği, tarihteki farklı coğrafyalardaki sanat eserlerinde de sık sık karşımıza çıkmaktadır. Lotus çiçeğinin farklı renkleri farklı anlamlar taşır. Saflığın simgesi olan beyaz lotus çiçeğinin yanı sıra, sevgi ve tutkunun simgesi olan kırmızı lotus çiçekleri de bulunuyor. Pembe lotus çiçeği, aydınlanmayı temsil ederken, mavi lotus çiçeği ise bilgeliğin sembolü olmuştur.
1960.05 - 1960 İstanbul Bahar ve Çiçek Bayramı
Karanfil: Yasemin: Gül: Lale:

1955.05 - 1955 İstanbul Bahar ve Çiçek Bayramı
Bahar ve Çiçek Bayramı İstanbul Valisi Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay’ın çabalarıyla İstanbul halkının sosyal ve kültürel etkinliklerde bulunabilmesi amacıyla 1950 yılında kutlanmaya başlamıştır. Şenliklerde kukla, Karagöz, hokkabaz gösterileri, orta oyunları gibi geleneksel gösterilerin yanı sıra ses sanatçılarının konserleri gibi etkinlikler düzenlenmiştir. İlerleyen yıllarda fuar, sergi, lunapark ve gösteri alanları ile zengin bir festival hâline gelmiş ve İstanbul halkı tarafından büyük rağbet gösterilmiştir.
Mayıs ve Haziran aylarında başlayan şenliklerin süresi, gördüğü rağbetten ötürü, her sene uzatılmış 1950 yılında 3 gün kutlanan festival, 1955 yılında 3 ay sürmüştür. 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden dolayı iki yıl sekteye uğraması dışında 1950 yılından itibaren tam 11 kez kutlanan festivalin onuncusu 1959, sonuncusu ise 1962 yılında tertip edilmiştir. Şenliklerin 1960 ve 1961 yıllarında kutlandığına dair gazete arşivlerinde ve diğer kaynaklarda hiç bir bilgiye rastlanmamakla birlikte, 4 Haziran 1960 günü tedavüle çıkan 4 puldan müteşekkil “Bahar ve Çiçek Bayramı Pulları Serisi” 1960 yılında da Bahar ve Çiçek Bayramının kutlandığı yönünde bir kanaat oluşturmaktadır. Ancak 1961 yılına dair herhangi bir emareye rastlanmamıştır.
Başlangıç yıllarında sadece Gülhane Parkında düzenlenen Bahar ve Çiçek Bayramı, 1955 yılında Üsküdar Şemsi Paşa’nın da dâhil edilmesiyle İstanbul Anadolu yakasını da içine almıştır. Ancak zaman içerisinde Gülhane parkının yoğun ilgiden zarar görmesi sebebiyle 1959 yılından itibaren şenlikler dört farklı noktada: Spor ve Sergi Sarayı civarında, vatan caddesinde, yenikapı lunapark sahası ve Şemsi Paşa Parkında yapılmaya başlanmıştır. 1962 yılında ise sadece Yenikapı fuar sahası ve Üsküdar Şemsi Paşa semtinde düzenlenmiştir.
Bahar ve Çiçek Bayramı, 1 Mayıs Bahar Bayramından farklı bir etkinliktir. Bu festivalin İstanbul halkının sosyal ve kültürel yaşantısına önemli ölçüde müsbet katkıları olmuştur. Ancak objektif bir bakış açısıyla, 1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Harry Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış bir plan olan Truman doktrini, 1 Mayıs Kutlamaları ve aynı tarihlerde alternatif bir Bahar Bayramının tertibi arasında bir bağ olduğunu da düşünmeden edemiyoruz.
10 kuruşluk pulda karanfil, 15 kuruşluk pulda lale, 20 kuruşluk pulda gül, 50 kuruşluk pulda zambak


1984.10 - 1985.02 - 09 - Kır Çiçekleri
Nergis: 20-60 cm. boyunda hoş kokulu ve soğanlı bir bitkidir. Türkiye'nin Batı ve Güney Anadolu bölgelerinde yabani olarak yetişen nergis çiçeği, halk tarafından çok sevilir.
Hatmi: Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık otsu bir süs bitkisi.
Gelincik:
Yazın kırlarda, özellikle ekin tarlalarında yetişen, kırmızı ve otsu bitki.
Siklamen: Çuha çiçeğigillerden, kalp biçiminde geniş yapraklı, beyaz, pembe, şarap rengi çiçekli bir bitki.
Papatya: 10-45 cm boyda bir yıllık bir bitkidir. Türkiye'nin Marmara, Batı ve Güney Anadolu Bölgelerinde, yol kenarlarında, tarlalarda, terkedilmiş arazilerde yetişir. Çiçekleri eczacılıkta yaygın bir şekilde kullanılır.
Kardelen: Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki.
Lâle: Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi.
Pullara konu olan bitkilerin tesbiti ve slaytların hazırlanması Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Sezik tarafından yapılmış ve Fahri Karagöz tarafından resimlendirilmiştir.


1997.07 - Orkide ( Phalaenopsis )
Orkideler 30 binin üzerinde tür ve her geçen gün yenisi eklenen 100 binin üzerinde hibritiyle dünyanın en geniş çiçekli bitkiler ailesi. Antartika harici dünyanın hemen hemen her bölgesinde yetişebilirler. En yoğun bulundukları bölgeler tropik ve yarı tropik iklim kuşakları, bu bölgelerde yaşayan tüm orkidelerin %70 i epifitik olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Bir kısmı endemik yani yalnızca bir bölgede bulunuyorlar. Ülkemizde bulunan orkideler kökleri toprak altında bulunan karasal orkideler olarak adlandırılan orkideler. Kahraman Maraş dondurmamızın ve sahlebimizin yapıldığı orkide türü bu gruba giriyor.
Birçok orkide türünün çiçeği, balözü, bitkisel yağlar ve böcekler tarafından yenilebilecek besin maddelerine sahip değiller. Ancak nesillerini devam ettirebilmek için böceklerin veya arıların kendilerini ziyaret etmesi gerekir. Bu nedenle doğa gerçekten bazı şaşırtıcı önlemler alarak bu sorunu çözmüştür. Bazı orkide türleri ( insektifera ) böcek çeken orkide çiçeği gibi, böceklerin dişisine benzeyen çiçek şekilleriyle erkek böcekleri çiftleşmek maksadıyla kendine çeker çiftleştiğini zanneden böcek ayaklarına ve vücuduna yapışan çiçek tozlarını diğer çiçeklere taşır. Ülkemizde bulunan klikya ( cilicia ) orkidesi bu tür orkidelerdendir. Bir kısım orkide çiçeği ise sinekleri çekmek amacıyla çürük et gibi kokar. Neyseki büyük bir kısım orkide çiçeği  gül, karanfil, baharat, çikolata gibi inanılmaz güzellikte kokular yayar. Tozlaşma için sergiledikleri bu hünerleri nedeni ile insanlar tarafından afrodizyak etkileri olduğuna inanılmaktadır.
Bir diğer inanış eski yunan da baba, büyük orkide kökünü yediği takdirde çocuğunun erkek, annenin küçük orkide kökünü yediği durumdaysa kız çocuğunun olacağına inanılırdı.
Orkideler yaşam şekillerine göre iki gruba ayrılırlar. Epifitik ( Epiphyte ) orkideler ağaç üzerlerinde süngerimsi havai kökleri vasıtasıyla havadana beslenen türlerdir. Bu türler tropik ve yarı tropik iklim bölgelerinde bulunur. Genelde evlerde yetiştirdğimiz orkide türleri bu gruba girer. Diğer grup orkideler  terrestrial orkideler olarak adlandırılan toprak altında kökleri bulunan orkide türleridir. Bu tür orkideler bir önceki sezon yumrularında depoladıkları besini kullanarak diğer sezonda yeni yumrular oluşturmak suretiyle yaşamlarını sürdürürler. Bu türler daha çok orta kuşak olarak adlandırılan geçit bölgelerinde yaşarlar. Kahraman Maraş, ta yetişen salep orkidesi aynı türün en güzel örneğidir.
Orkidelerin üreme şekilleri başlı başına bir maceradır. Orkide tohumu o kadar küçüktür ki dünyanın en küçük tohumlarını teşkil ederler. Bir aspirin 100 bin orkide tohumuna eşdeğerdir. Bu kadar küçük tohumlarının olmasının nedeni tohum taslağında besin bulundurmamalarından kaynaklanmaktadır. Hafif olmalarının avantajını kullanarak bir yerden bir yere kolayca taşınabilirler, ancak bir diğer ilginçlik şurdadır ki orkide tohumlarının çimlenebilmesi için gittikleri yerde bazı mantarlarla temas etmesi gerekmektedir. Eğer tohum kendine has mantar türüyle karşılaşmazsa çimlenme gerçekleşmemektedir.
Orkidelerin ilginç yaşam tarzları, sıradışı özellikleri ve muteşem görünümlü çiçekleri yüz yıllardır ilgi odağı olmaktadır. Son yıllarda üretim şekillerinde ki gelişmeler orkide fiyatlarını düşürmüş ucuz orkide alma şansımızı artırmıştır. Düğünde orkide çiçek buketi olmuş, anneler gününde hediye, evlenme tekliflerinin vazgeçilmezi olmuştur. Her ne şekilde orkide çiçeği edinmiş olursanız olun dünyanın en muhteşem çiçekleri orkidelere sahip olmanın mutluluğunu yaşayın.



1997.12 - Çiçekler - Ak Zambak ve Atatürk Çiçeği
Ak Zambak ( Lilium candidum ): Zambakgiller ( Liliaceae ) familyasından soğanlı çok yıllık uzun boylu ve gösterişli bir otsu bitki türü. Boyu yaklaşık 1 m olan bitkinin çiçek açma dönemi Mayıs-Haziran aylarıdır. Yaşam alanı çalılıklar, taşlık ve kurak alanlar olan ak zambağın çiçekleri 8–12 cm büyüklükte, beyaz ya da krem renktedir. 3-6 çiçek salkım şeklinde bir aradadır, hoş kokuludur.
Atatürk ÇiçeğiNoel Yıldızı, Poinsettia ( Euphorbia pulcherrima ): Anavatanı Meksika ve Orta Amerika olan sütleğengiller familyasına ait bir çiçek türü. Ortada küme oluşturan küçük sarı çiçekleri, taçyaprağa benzeyen, genellikle kırmızı renkli bürgülerle ( yaprak benzeri yapılar ) çevrilidir. Atatürk Çiçeği adı bir süs bitkisi olarak Türkiye'de yetiştirilmesi ve tanınmasına ön ayak olan Mustafa Kemal Atatürk'ten gelir. Yetiştirilmesi sırasında görev alan bitki bilimcilerden gelen öneri üzerine Türkçe'de çiçeğe bu isim takılmıştır.  Özellikle koyu kırmızı ve yeşil yapraklarından dolayı Hristiyan dünyasında yaygın olarak Noel süslemelerinde kullanılır. Bu yüzden kullanılan diğer bir adı da Noel Yıldızıdır. Çiçeğin, yıldız şeklinde yaprak deseni Bethlehem Yıldızı'nı, ve kırmızı rengi İsa'nın çarmıha gerilişi ile kurban edildiği sırada akan kanı temsil eder. Poinsettia olan İngilizce adını, 19. yy'da bu çiçeği Meksika'dan ABD'ye götüren ve yaygınlaştıran ABD'li devlet adamı, psikiyatrist ve bitkibilimci Joel Roberts Poinsett'den alır.
Ilıman iklimlerde açık havada yetişebilen ve 5 m yüksekliğe ulaşabilen çalı özelliğindeki bu bitki, soğuk iklimlerde saksıda yetiştirilir ve boyu genellikle 1 m’ yi aşmaz. Koyu yeşil renkli yaprakları büyük, uzun ve sivri uçludur. Çanak yaprakları kırmızı, pembe veya beyazdır. Çanak yapraklar çoğunlukla çiçek zannedilmektedir, fakat gerçek çiçekleri çok küçük, sarı renkli ve gösterişlidir. Gövde ve yapraklardan sızan sütümsü özsu bazı duyarlı insanlarda ve hayvanlarda deriyi kabartıp tahriş edebilir.

1998.04
Lale ( Tulipa )
Zambakgiller ( Liliaceae ) familyasından Tulipa cinsini oluşturan güzel çiçekleri ile süs bitkisi olarak yetiştirilen, soğanlı, çok yıllık otsu bitki türlerinin ortak adı.
Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağlarıdır. Türkler göçleri esnasında bu bitkinin soğanlarını Anadolu'ya getirmiştir. 1500'lü yıllarda Avrupa'ya Anadolu'dan giden lale özellikle Hollanda'da çok yaygındır. Soğanlarının üzerinde zarımsı bir örtü bulunur. Etli ve yeşil 2-8 yaprağı vardır. Çiçekler, saplar ucunda çoğunlukla bir, bazen ikidir. Çiçek parçaları altılıdır.
 Kırmızı, sarı ve ara tonlarda renklere sahiptir.
Türk tarihinde de bir döneme adını vermiştir.
16'ncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafindan Hollanda Kralı'na gönderilen laleler, ilk başta Hollandalılar'ı ve kısa zaman içerisinde tüm Avrupalılar'ı hayranlık içinde bırakmışlardır.
Böylece günümüze kadar dünya'nın en fazla lale üreten ülkesi Hollanda olmuştur.

Lalelerden, T. Sylvestrıs ( Sarı ) Kazdağı ve Balıkesir, T. Armena ( Kırmızı ve Mor ) Muğla ve Kale civarında ,T. Saxatilis ( Turuncu ) Taşlıca, Marmaris ve Muğla civarında yetişmektedir.

2000.13

Çiçekler - Çiğdem ( Crocus )
Sarı çiğdem ( Crocus chrysanthus ), Çiğdem ( Crocus olivieri ), İki çiçekli çiğdem ( Crocus biflorus ) ve Safran ( Crocus sativus )
Çiğdem ( Crocus ),
 Süsengiller ( Iridaceae ) familyasına ait bir bitki cinsidir.
Çok yıllık, yumrulu, sarı ya da mavi çiçekli otsu bitkilerdir. Çiçekler, türüne bağlı olarak, ilkbahar ya da sonbaharda açar. İlk baharda çiçeklenen türlerin yumurtalığı toprak altında kalan uzun çiçek tüpleri vardır. Çiçekler geceleri ya da kötü havalarda kapanır. Çiğdemin ana yurdu Alpler, Güney Avrupa ve Akdeniz'dir. Çiçeklerinden dolayı bahçecilikte aranan ve sevilen bir bitkidir.
İnsan besini olarak tüketimi: Yumruları Türkiye'de çiğ olarak ya da külde pişirilerek yenir. Ayrıca yemeği de yapılır. Yemekleri arasında Çiğdem pilavı, Çiğdem aşı, Çiğdem sütlüsü başta gelir. Karadeniz Bölgesi’nde una bulayıp kızartması yapılır. Baharın ilk günlerinde toplanıp demet hâline getirilen sarı çiğdemler, Ankara şehir merkezinde seyyar satıcılarca tüketime sunulur.
Çiğdemin çiğdem adıyla anılmayan tek türü, Doğu mutfaklarının ( Türk, Arap, İran, Hint ) sultanı olarak bilinen ekonomik değerde SAFRAN'dır ( Crocus sativus ). Safran, Türkiye'de Safranbolu'da yetiştirilir.
Çiğdemler küçük otsu yapılı, kormlu ( Sert soğanlı ) çok yıllık bitkilerdir. Yatık vaziyetteki kormlar bir kılıfla örtülüdür. Az sayıdaki yaprakların hepside tabanda yer alır, yeşil renkli, ince uzun yapılıdır. Üst yüzeyi soluk, orta kısmı şeritli, taban kısmı bir zarla çevrilmiştir. Gerçek bir gövde bulunmaz.
Yerden çıkan çiçekler saplıdır ve yumurtalık toprak altındadır. Çiçek örtüsü beyaz, sarı veya leylak ya da koyu mor rengindedir; uzun tüpsü, ince yapılıdır; segmentler benzerlik gösterir; eşit veya hemen hemen eşittir. Erkek organlar tüpsü yapıda olup çiçek örtüsünün boğazına gömülüdür. Kapsül küçük, elips veya dikdörtgensi-elips biçimindedir. Boyuncuk ince yapılı 1 adettir, her bir boyuncuk birbirine uzak duran tabandan birleşmiş 3 daldan oluşur.
Dikkat edilmesi gereken husus, Çiğdeme çok benzeyen fakat onun gibi yenilmeyip zehirli olan Colchicum türlerine de acı çiğdem
( çakal çiğdemi, zehirli çiğdem ) adı verilir. Yenilmemesi gereken bu bitkinin ( Colchicum ) yumruları Doğu Anadolu Bölgesinde çiğdem( Crocus ) türleriyle karıştırıldığı için, bilhassa toplayıp yiyen çocuklar arasına ağır zehirlenme vakaları görülebilmektedir.
Safran ( Crocus sativus )
Safran ( Crocus sativus ), süsengiller ( Iridaceae ) familyasından, sonbaharda çiçek açan, 20–30 cm boyunda çiğdem ( Crocus )
cinsinden soğanlı bir kültür bitkisi ve bu bitkiden elde edilen baharat. Bitkinin yaprakları şeritimsi, mor çiçekleri üç tepeciklidir. Çiçeği ve tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dahil olmak üzere erkek organları kurutularak özellikle gıda boyası ve tat verici olarak kullanılan safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran'da yetiştirilir. Türkiye’de ise safran Safranbolu’da üretilmektedir. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı, ( Bir gramı 5 ile 6 € arası ), olan safranın anavatanı Güneybatı Asya’dır. Yetiştiriciliğine ilk olarak Yunanistan civarında başlanmıştır. Yarım kilogram safran 80.000 çiçekten çıkarılabilir. Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyar.
Safran baharatının keskin bir tadı ve iyodoform ya da saman benzeri bir kokusu vardır. Bunların sebebi bileşiminde bulunan 
pikrokrosin ve safranal kimyasallarıdır. Aynı zamanda içine konduğu yemeklere altın gibi sarı bir renk katan, krosin adı verilen 
 bir boya maddesi de içerir. Bu özellikler safranı dünya çapında çok aranan bir baharat yapar. Ayrıca tıpta da kullanılır.


2018.06
Bitkiler
Türkiye, Dünyada en çok bitki türü barındıran ülkeler arasnda yer alır Avrupa Kıtası, Türkiye'nin yaklaşık 15 katı büyüklüğe sahip olmasına rağmen, tüm Avrupa Kıtası’nda yaklaşık 12.000 bitki türü yer alırken Türkiye'de 12.000'den fazla bitki türü bulunmaktadır.
Ülkemizde, farklı iklim çeşitlerinin görülmesi, yer şekilleri ile yükseltinin kısa mesafede çeşitlilik göstermesi ve çok çeşitli toprak tiplerinin görülmesi endemik bitki çeşitliliğinin zengin olmasında etkili olmaktadır.
Antalya Çiğdemi ( Crocus antalyensis subsp. antalyensis ): Ülkemize özgü ( endemik ) olan bu bitki, ismini ilk toplandığı yer olan Antalya’dan almıştır. Bu bikinin yaprakları ince şerit şeklinde olup çiçekleri leylak-mavi renklidir. Yetişme ortamı olarak ise 800-1200 metreler arasındaki seyrek meşe oıinanlarını ve çalılıkları tercih eder.
Ters Lale ( Fritillaria imperialis L. ): Humuslu ve kumlu toprak koşullarına uygun bir bitkidir, Türkiye'de Tunceli, Afşin, Şırnak, Erzurum, Adıyaman, Van ve Hakkari'de yetişmektedir. Hüznün sembolü olarak da bilinen Ters Lale soğanlı bitkiler familyasındandır.
Zeytin ( Olea europaea L. ): Meyvesi yenen Akdeniz iklimine özgü bir ağaç türüdür, Zeytin ağacı tınlı, killi-tınlı, hafif kireçli, çakıllı ve besin maddelerince zengin toprak koşullarında yetişebilmektedir. Ülkemizde en fazla zeytin üretimi Ege Bölgesi'nde yapılmakla birlikte, Akdeniz, Marmara, Güneydoğu Bölgeleri ile çok az miktarda Karadeniz Bölgesinde de yapılmaktadır.
Peygamber Çiçeği ( Centaurea cyanus ): Nisan ve mayıs aylarında açan Şanlıurfa'ya özgü endemik bir bitkidir. Bozkır ve taşlık alanlarda yayılış göstermektedir, ilk kez 138 yıl önce Şanlıurfa'da Alman botanikçi Heinrch Kari Haussknecht tarafından keşfedilen çiçek, papatyagiller ( toplu çiçekgiller ) familyasına aittir.
Gölbaşı Sevgi Çiçeği ( Centaurea tchihatcheffii ): Ankara ilimizin Gölbaşı ilçesi'ne özgü endemik bir bitki olan Sevgi Çiçeği halk arasında yanardöner, gelin düğmesi, peygamber çiçeği, türbe çiçeği ve kırmızı peygamber çiçeği adıyla da tanınır. Tek yıllık, 25-30 cm. kadar boylanabilen ve mayıs-haziran aylannda çiçek açan, çiçekleri gösterişli ve kırmızı, mor ve pembe renklerde olabilen bir bitkidir.
Ormangülü ( Rhododendron ponticum L. ): Karadeniz Bölgesi'nde sıkça rastlanan, boyu 3-4 m, mayıs-haziran aylannda çiçek açan, yapraklan derimsi ve her daim yeşil, çok yıllık çalılardır. Genellikle orman içi açıklıklarda bazen de orman sınınnın üstünde yayılış gösterir
Lale ( Tulipa ): Türklerin yeryüzünde izledikleri yolda onlara yoldaşlık eden, İran dan geçerek Anadolu topraklarına yerleşen ve Osmanlı Başkenti İstanbul'da çoğaltılan bir çiçektir. 16. yüzyılda İstanbul'dan Avrupa'ya yayılmıştır. Kanunî Suttan Süleyman'ın Şeyhülislamı Ebussuûd Efendi Lale soğanını melezlemeyle ıslah ederek Lale-i Rûmî ( Osmanlı Lalesi / İstanbul Lalesi ) diye isimlendirilen laleyi ortaya koymuş, bundan sonra laleye duyulan sevgi giderek artmış, lale görsel sanatlarda, el sanatlarında ve edebiyatta zengin bir esin kaynağı olarak kültürümüzde kök salmıştır. Bugün lale ülkemizin tanıtımı için seçilen simgelerdendir.

2003.07

Mevye Ağaçlarının Çiçekleri ( Mevye Çiçekleri )
Ayva: Gülgillerden ( Cydonia vulgaris ), iri pembe çiçekli, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç ve bunun sarı tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, küçük çekirdekli meyvesi. Ayva ağacı, Avrupa ve Asya'nın orta kuşağında yetişir. Meyvesi doğrudan doğruya yendiği gibi, kompostosu ve reçeli de yapılır. Ayrıca, özü çeşitli ilâçların yapımında kullanılır. Ekmek ayvası, şekergevrek ayvası, altın ayvası, limon ayvası, Gördes ayvası gibi türleri vardır.
Erik: Gülgillerden beyaz çiçekli bir ağacın yemişidir. Erik, çoğu ceviz büyüklüğünde, kabuğu ince, sarıdan kırmızıya ve mora kadar türlü renkte, tadı mayhoş veya tatlı, etli, sulu tek ve sert çekirdekli bir yemiştir. B vitamini bakımından zengindir.
Faydası, Sinirleri kuvvetlendirir. Zihin yorgunluğunu giderir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür ve vücudun rahatlamasını sağlar. Karaciğer şişliğini giderir. Böbrekleri dinlendirir. Kansızlığı giderir. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Romatizma, mafsal kireçlenmesi ve nikriste faydalıdır. Çekirdekleri de, bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır.

Kiraz: Gülgiller familyasından ( Prunus avlum ), anayurdu Asya olan, düz kabuklu bir çeşit ağaç veya ağaçcıktır. Genellikle yapraklanmadan önce çiçek açar. Meyvesi, etli ve tek çekirdeklidir. Ev ilaçlarında sapları, meyvesi, kabuğu ve çiçekleri kullanılır.
Faydası, İdrar söktürür. Böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kabızlığı giderir. Kanın temizlenmesine yardım eder. Nikris, romatizma, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesinde faydalıdır. Karaciğer şişliğine iyi gelir. Safra akışını normale döndürür. Sivilceleri önler. Susuzluğu giderir. Kabukları ishali keser. Ateşi düşürür. Çiçekleri göğsü yumuşatır ve öksürüğü giderir.

Nar: Bir ılıman iklim meyve türü olan narın ana vatanı, Ortadoğu, Anadolu ve Kafkasya ile İran Körfezi arasında kalan bölge olup binlerce yıldır üretimi ve tüketimi yapılmaktadır. Nar bitkisi doğal olarak küçük yapılı ağaçlar olduğu için birim alana dikilen fidan sayısı ve dolayısıyla ürün miktarı fazla hasat ve ilaçlama kolay, muhafaza ve taşımaya dayanıklılığını uzun bir dönemde Pazar olanağı gibi avantajları olan bir bitkidir. Nar Türkiye’nin hemen her bölgesinde görülür. En çok Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilmektedir.Nar tatlı, mayhoş ve ekşi olmak üzere 3 farklı tat değerine sahiptir. Farklı yörelerde farklı kullanım şekilleri vardır. Nar bitki kökünden meyve çekir-değine kadar her yönüyle değerlendirilebilen önemli bir endüstri meyvesidir. Nar genellikle taze olarak tüketilmekte ise muhafaza süresi uzun olduğundan ( 2-3 ay ) değişik şekillerde tüketimi de yaygındır. Demir, potasyum ve C vitamini açısından çok zengin olduğu için en ideal taze tüketilmesidir. Ekşi nar sularından, sirke ve sitrik asit elde edilmekte ayrıca kaynatılıp koyulaştırılarak çorba ve salatalarda limon yerine kullanılır. Tansiyon düşürücü, ishal ve dizanteri tedavilerinde kullanılarak ferahlatıcı ve serinletici etkisi vardır. Nar kabuğundan bulunan zengin tanen; deri işleme sanayinde ve meyve sularının durulaştırılmasında ve çinko zehirlenmelerinin önlenmesinde yoğun olarak kullanılır. Ayrıca nar kabuğu ve çiçeklerinden boya ve mürekkep imalinde yararlanılır. Nar çekirdekleri pamuk tohumu ile aynı oranda yağ içermektedir. Yağ sanayinde arta kalan posa, östrojen hormonu içeren en zengin bitkidir. Bu da besin unu olarak hayvan yemlerine katılarak süt verimini arttırır.
Portakal: Turunçgiller ( Citrus aurantium var ) familyasından bir ağaçtır. Boyu 2-10 m arasında değişir. Yaprakları sert dayanıklı ve düz kenarlıdır. Meyvesi C vitamini bakımından zengindir. Kabuğunun altında sarımtırak, bazılarında ise kırmızı renkte sulu ve dilimli bir öz bulunur. Kabuklarından portakal esansı elde edilir. Eczacılıkta ve gıda sanayiinde kullanılır. Çiçeklerinden de portakal çiçeği esansı yapılır. Faydası, Çiçeklerinin kaynatılmasıyla elde edilen su, spazm giderir. Kabuklarından yapılan şurup ise, mide hastalıklarında kullanılır. Damar sertleşmesini ve felci önler. Soğuk algınlığı, grip ve nezlede faydalıdır. Yorgunluğu ve sinir bozukluğunu giderir. Cildin güzel olmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır. Karaciğeri çalıştırır ve safra ifrazatını artırır. Ateşi düşürür. Nekahat devresini kısaltır. Vücuda enerji verir. Şeker hastalarına faydalıdır. Susuzluğu giderir. Zayıflatıcıdır. Mide hastalıklarından şikayet edenler portakal yememelidir.

2007.16
Çiçekler ( Gül )
Ana vatanı Anadolu ve Asya Ülkeleri olan gül, Türklerin milli çiçeği sayılır. Gülün aşkı, umudu ve ihtirası simgelediğine inanılır. Çiçeklerinin kokusu ve güzelliği nedeniyle çiçeklerin kraliçesi olarak kabul edilmektedir. Gül uzun ömürlü, çalı formunda, yarı odunsu bir bitkidir. Dikildiği yıldan itibaren hemen çiçeklenir ve güzelliğini gösterir. Bahçe düzenlemesinin en önemli çiçeklerinden olan güller saksı ve kaplar içinde balkon süslemesinde de kullanılır.
Dekorasyon ve süs bitkisi olmasının yanında endüstriyel amaçlı olarak da gül tarımı yapılmaktadır. Türkiye'nin gül diyarı olarak bilinen Isparta ve Burdur civarında gül tarımı ve gülyağı sanatının 120 yıllık bir geçmişi vardır. Burada üretilen güllerden elde edilen gül yağı ve gül suyu yöreye önemli bir gelir sağlamaktadır.
Doğu mitolojisinde gül sevgiliyi, tasavvuf inancında ise ilahi güzelliği temsil eder. Gül edebiyatta da birçok yazar ve şaire esin kaynağı olmuş bu konuda sayısız şiir ve öykü yazılmıştır. Halk arasındaki inanışa göre kırmızı gül sevgiyi, pembe gül zerafet ve inceliği, sarı gül arkadaşlık ve neşeyi, beyaz gül saflık ve gizemi temsil etmektedir.

1978.07
Güller
Türkiye, İran ve Pakistan Arasında Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği ( RCD )

Gül ( Rosa SP ) - Türkiye, Gül ( Rosa ) - İran, Gül ( Rosa Damascena Mill ) - Pakistan

2009.03 - 18
20090301
20090302
20090203
20090304
20090305
20091801
20090306
20090307
20090308
200918
Çiçekler 2009.01 - 02
Nergis: Nergisgillerden, bazı türlerinde beyaz, bazılarında sarı renkte olan çiçekleri ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, açılmadan önce bir yenle örtülü bulunan, 20-80 santimetre yüksekliğinde, soğanlı bir süs bitkisi. Sularda yetişen bir bitki ve bunun çiçeği. Amaryllidaceae familyasından, soğanlı, sarı veya beyaz çiçekli, bazı türlerinin kültürleri yapılan bir cins.
Nilüfer ( Nymphea): Nilüfergillerden, yaprakları yuvarlak ve geniş, çiçekleri beyaz, sarı, mavi, pembe renkte, durgun sularda veya havuzlarda yetişen bir su bitkisi ). Yaprakları uzun saplı, çiçekleri büyük, beyaz, su yüzeyinde açan, göl ve su birikintilerinde yetişen su bitkisi.
Papatya: Papatyagiller ( Compositae ) familyasından, kenardaki çiçekleri beyaz, ortadaki çiçekleri sarı renkli, aken tipi meyveleri olan, ülkemizde doğal olarak 50 türü bulunan, çok yıllık, otsu, nadiren çalımsı bitkiler.
Çiğdem: Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi, mahmur çiçeği ( Colchicum ). Süsengiller ( Iridaceae ) familyasından, çok yıllık, yumrulu, yumruları yenen, bazı türlerinden safran elde edilen, bazı türleri ilkbaharda, bazı türleri sonbaharda sarı ya da mavi renkli çiçek açan, ülkemizde 30 kadar türle temsil edilen monokotil bir bitki.
Zambak: Zambakgillerden, 90-100 santimetre yüksekliğinde, güzel ve iri çiçekli, çok yıllık bir süs bitkisi, top zambak ( Lilium candidum ) Zambakgiller ( Liliaceae ) familyasından, sarı, beyaz, kırmızı ya da pembe çiçekli, soğanlı, çok yıllık otsu, Türkiye'de 6 türü bulunan Lilium türlerine verilen ad.
Kardelen: Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki. Amaryllidaceae familyasından beyaz çiçekli, erken ilkbaharda hemen kardan sonra ya da karın üzerinde çiçek açan, çiçekleri geriye doğru sarkık, süs bitkisi olarak da kullanılan, Toroslar ve Karadeniz dağlarında yaygın olarak bulunan, soğanlı, otsu bitkiler. Öksüzoğlan, aktaş, akbardak, karga soğanı. Baharın müjdecisi bir çiçek.
Yıldız Çiçeği ( Compositae): Birleşikgillerden çiçekleri katmerli, yıldız biçiminde ve türlü renkte bir süs bitkisi. Bitişik yapraklı ikiçeneklilerden, çiçekleri kömeç durumunda toplu olarak bulunan, kimi cinsleri uçucu yağ ya da süt taşıyan bir familya.Bileşikgiller ikiçeneklilerin Campanulatae takımından otsu, çalımsı ve ağaçsı bitkileri kapsayan familya. Yaprakları karşılıklı, çiçekleri borumsu ve bileşiktir, kimilerinin çiçekleri kenarlarda dilsi biçimdedir. Tozlaşma çoğunlukta çiçekten çiçeğe böceklerle olur.1000′e yakın cins ve 20 000'e yakın türü kapsayan bileşikgillerin bir bölümü besin maddesi, bir bölümü ise süs bitkisi olarak yetiştirilir. Türkiye’de 100′den fazla cinsi 1000′e yakın türü yetişen bileşikgillerin başlıca türleri; enginar, marul, yerelması, papatya, kasımpatı, tekesakalı, devedikeni ve ayçiçeğidir ).
Menekşe (Viola tricolor): Menekşegillerden, bir veya çok yıllık otsu bir bitki . Mor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki.
Ortanca ( Hydrangea hortensia ): Taşkırangillerden, kırmızı, pembe veya mor renkli çiçeklerini yaz başında açan, gölgelik yerlerde yetiştirilen bir süs bitkisi . Saxifragaceae familyasından, çalı şeklinde, süs bitkisi olarak yetiştirilen, gösterişli çiçekleri olan bir bitki türü.

Sardunya: Geraniaceae ( Sardunyagiller ) familyasından, çok yıllık, yaprakları elsi bölmeli, gövde ve yaprakları üzerinde hoş kokulu salgı tüyleri taşıyan, otsu, pembe çiçekli, süs bitkisi olarak yetiştirilen çoğunlukla pembe çiçekler açan bir süs bitkisi. Yetiştirilmesi ve üretilmesi çok kolay bir süs bitkisidir. Sardunyalar göz alıcı kırmızı yada pembe çiçekleriyle bahçeleri ve balkonları süsleyen en çok yetiştirilen süs bitkilerindendir.Turnagagasıgiller familyasının pelargoium cinsinde yer alan bu bitkilerin bilimsel adı leylek anlamındaki Yunanca pelargos sözcüğünden gelir. Çünkü sivri uçlu ince meyveleri bir leyleğin gagasını andırır. Afrika’nın güney kesiminde yabani olarak yetişen bu bitkiler alımlı çiçeklerinden dolayı dünyanın bir çok ılıman ve sıcak bölgesine yayılmış ve yüzlerce süs çeşidi geliştirilmiştir.Sardunyalar otsu yada odunsu yapılı olup son derece dayanıklı bitkilerdir. Yaprakları yuvarlak yada loplu ve kalındır. Uzunca bir sapın ucunda tek tek değil bir arda açan çiçekler çeşidine bağlı olarak irili ufaklı demetler oluşturur. Yalın katların yanı sıra katmerlileri, alacalıları yada fırfırlı yapraklıları da geliştirilmiştir. Bazı çeşitlerin yapraklarının sık tüylerle kaplı olmasına karşılık bir bölümü derimsi ve parlaktır. Sakız Sardunyası denen bu parlak yapraklı çeşitler sarkıcı özelliği nedeniyle genellikle balkon çiçekliklerinde yetiştirilir.Bol güneşli, iyi akaçlanmış, gevşek toprakları seven Sardunyalar çoğunlukla gövdeden kesilen dal parçalarından yani çelikleme yöntemi ile çoğaltılır. Ayrıca tohumdan da üretilebilir.

2010.13

Anadoluya Özgü Çiçekler ( Dünya Çevre Günü )
2010 Uluslararası 2010 Biyoçeşitlilik Yılı

Çiğdem ( Crocus stevenii ): Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan çok yıllık otsu bir bitki olup endemik bir tür değildir. Deniz seviyesinden 1500 metreye kadar olan yüksekliklerde, firiganalı taşlı tepe yanlarında veya seyrek Quercus çalılığında, yol dere kenarlarında genellikle de derin topraklarda yetişmektedir.
Kalkan Çiğdemi ( Crocus mathewii ): Türkiye’ye özgü dar yayılışlı bir endemik türdür.
Lam ( Astragalus lineatus ): Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yayılış gösteren çok yıllık, otsu bir bitki olup endemik özelliği bulunmamaktadır. 1300 – 4300 metreye kadar olan yüksekliklerde, koruluk ve Çağıllık habitatlarda yaşamaktadır.
Funda ( Erica bocquetii ): Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan çok yıllık çalı formanda olup Türkiye endemiği bir bitki türüdür. 1750 metreye kadar olan yüksekliklerde, Cedrus Libani ormanı açıklıkları, kalkerli kayalıklarda yetişmektedir.


2010.17
20101701
20101702
20101703
20101704
20101705
Çiçekler 2010
Ayçiçeği: Ayçiçeği ( Helianthus annuus ), papatyagiller ( Asteraceae ) familyasından çekirdekleri ve yağı için yetiştirilen sarı çiçekli bir tarım bitkisidir. Anadolu’da Günebakan da denir.
Gelincik:
Gelincik ( Papaver rhoeas ), gelincikgiller ( Papaveraceae ) familyasından Dünya'da çok geniş bir yayılma alanına sahip bir yıllık bir bitki türüdür.
Çarkıfelek: Çarkıfelek ( Passiflora ), çarkıfelekgiller ( Passifloraceae ) familyasından 500 kadar türden oluşan asma ya da sarmaşık tipte bitki cinsi. At arabası ( ya da değirmen ) çarkını andıran çiçeklerinden dolayı Türkçede "çarkıfelek" ( Feleğin çarkı ) adını almıştır. Farsçada ise saate benzerliğinden dolayı "saat"  adı kullanılır. Bazı türleri yenebilir meyveleri için tropikal bölgelerde ziraatı yapılırken, bazıları da çiçeklerinden dolayı bahçe ve kameriye örtü bitkisi olarak kullanılır.
Zinya: Zinnia yani kirli hanım çiçeği boylanabilen, renkli renkli renkli çiçekler açabilen çok güzel bir bitki çeşididir. Aşırı bakımı istemez, sonbahara ve soğuklara da dayanıklı bir bitkidir. Yaz aylarından başlayarak sonbaharın ortalarına kadar çiçeklerini açarlar güzelce. İster bahçede yetiştiriciliğini yapabilir, isterseniz de evinizde vazonuzda yetiştiriciliğini yapabilirsiniz. Zinnia çiçeği güneşli yerleri çok sever. Bol güneş alan yerlerde bulundurmalısınız ya da ekmelisiniz. En uygun sıcaklık aralığı ise 12 - 16 C derecedir. Besin maddesi bakımından zengin, hafif killi, humuslu toprakları çok sever. Böyle topraklarda gelişimi ve çiçeklenmesi çok iyi olmaktadır. Ayrıca bitkinin toprağının da orta derecede nemli tutulması çok önemlidir. Gece soğuğuna karşı hassasiyeti vardır bitkinin. Bitkiye yaz boyunca sık sık ve bolca su verilmesi gerekiyor. Bitkinin üretimi tohumları vasıtası ile olur. Direk olarak tohumlar toprağa ekilebilir. Ayrıca tohumları kasalara ekip oradan da fideleri asıl yetiştirmek istediğiniz bir yere ekebilirsiniz.
Gül:
Anaşyurdu İran ve Çin'dir ama başka yerlerde de yetişir. Çok güzel ve kıymetlidir. Park ve bahçelerin süslenmesinde kullanıldığı gibi odaları, balkon ve terasları süsler. Kesme çiçekçilikte çok talep edilen bir çiçektir.


2011.02
20110202
20110203
20110204
Çiçekler 2011 - Zambaklar
Zambak
, zambakgiller ( Liliaceae ) familyasının Lilium cinsinden genellikle soğan ile üreyen mevsimlik çiçekli bitkilerin adıdır. Zambakgiller familyasında bu cinse ait 110 civarında bitki türü vardır. Genellikle bahçe ve süs bitkisi olarak kullanılır, bazı soğanlı türleri de insanlar tarafından yenilebilir. Bu cinse ait zambak türü asıl zambaktır, isminde zambak geçen başka bitkilerde olmasına rağmen onlar diğer gruplara aittir. Zambak bitkisinin çiçekleri kimi ülke mutfaklarında besin olarak tüketilmektedir.
Zambakgiller ( Liliaceae ), Liliales takımına ait bir bitki grubudur. Kozmopolit bir familyadır. 250 cins ve 3500 kadar türle temsil edilir. Türkiye'de 44 cins ve bunlara ait 430 türü bilinmektedir.


2021.22 - Konulu Resmi Posta Pulları - Kır Çiçekleri
Beşparmakotu: Gülgiller familyasına ait beşparmakotu bitkisinin yüksekliği 10-50 cm'dir ve taç yaprakları yoğundur. Yaprakları kama veya parmak şeklinde olup 3 cm uzunluğa kadar üç yapraklı olarak büyümektedir. Çiçekler 1 cm çapında ve altın sarısı rengindedir. Mayıs-Eylül aylarında çiçek açmaktadır.
Hasekiküpesi: Düğün çiçeğigiller familyasının cinsinin 70 kadar türü mevcuttur. 1,2 metre boylanabilen dallı ince tüyü gövdeli çiçekli otsu çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları ısırgan, her yaprağın üç yaprakçıktan oluşan üç grubu vardır. Mor, mavi, pembe ve beyazın çeşitli tonlarındaki çiçekler. sarkık veya yatay, çengelli mahmuzludur. Yaz mevsiminin başlarında görülmektedir.
Unutmabeni Çiçeği: Unutmabeni, tek çiçekli familyasında, otsu ve çok yıllık bir bitkidir.  Özellikle bahçelerde yetiştirilen, kültive edilmiş formlarında birkaç renk birden görülebilir. Mavi, beyaz ve pembe renklidir. Yaklaşık elli türü barındırmaktadır. Türlerin büyük bir kısmı küçük ( yaklaşık t cm veya daha küçük çapta ) ve yassı 5 mavi taç yaprağa sahip çiçek açmaktadır. İlkbahar'da açan çiçeklerde renk çcşitliliği görülmektedir.
Dağ Karanfili: Karanfilgiller familyasına ait otsu ve çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi dik, basit ya da dallı olup yaprakları incedir. Koyu pembe ve mor renkli, nadiren de beyaz renklidir. Altı ila yirmi çiçeğin bulunduğu kümeler haindedir.  Kuru, çimenli habitatlarda 2500 metre rakıma kadar olan dağlarda yetişmektedir. Güneşli bölgeleri ve geçirgen toprakları tercih etmekledir. Ayrıca, popüler bir süs bitkisidir.
Gelincik: Gelincikgiller familyasına ait Gelincik bitkisi, 1000-1800 metre rakımda, dik olarak büyüyen 45 cm'ye kadar uzayabilen, tek yıllık bir bitkidir. Çiçekleri kese şeklinde, yaprakların tabanında belirgin siyah lekeler bulunan 4 taç yaprağa sahiptir. Mayıs ve Haziran aylarında çiçek açmaktadır.
2022.06 - Konulu Resmi Posta Pulları - Kır Çiçekleri - 2
Mübarekotu ( Geum rivale )
Rosaceae ( Gülgiller ) familyasına ait, vatanı Akdeniz ülkeleri olan, başta Türkiye olmak üzere birçok çevre ülkede yabani olarak yetişen bitkidir. Üzeri sert dikenlerle donanmış kızıl renkli ve tüylüdür. Gövde beş köşeli ve esmerimsidir. Yapraklarının kenarı odun testeresi gibi irili ufaklı dişlerle donanmış, üzeri tüylü ve dikenli, üst yüzeyi grimsi yeşil, alt yüzeyi tüylü yeşilimsi gri renkte, sapsız ve gövdeye oturmuş vaziyettedir. Çiçekleri altın sarısı renkte demet şeklindeki ve onun çevresinde uzun dikenlerle donanmış dikenlerin ucu sarı tabanı esmerimsi kırmızı renktedir.
Yuvarlak yapraklı çançiçeği (Campanula rotundifolia alba)
Campanulaceae ( Çançiçeğigiller ) familyasına ait, Avrupa ve Akdeniz havzasında yayılış gösteren bir bitkidir. Gövde dik, çıplak, yatık ve dalsızdır. Taban yaprakları uzun saplı, yuvarlak ve genellikle hafifçe tırtıklıdır. Çiçekli gövde yaprakları uzun ve dar, üst bölümler sapsızdır. Çiçeklenme talkım ya da salkım halindedir. Çiçeklerin genellikle menekşe mavisi beş tane taç yaprağı bulunur. Çalılıklar ve kayalık bölgelerde görülen bitki Meryemana eldiveni olarak da anılır. Temmuz ve ağustos aylarında çiçeklenir.
Sümbülcük ( Scilla chionodoxa )
Scilloideae familyasından olup Girit, Kıbrıs ve Türkiye'deki dağ habitatlarında yetişen, doğal çevreye dayanıklı ve serin yaz mevsimlerini seven bir bitkidir. Soğanlı çok yıllık otsu bitkilerden oluşan bu cins Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'da ormanlık alanlara, alpin çayırlarına ve sahillere özgüdür. Çiçekleri genellikle mavidir fakat beyaz, pembe ve mor türleri de bilinir. Çoğunlukla erken ilkbaharda çiçeklenir.
Carolina çöl hindibası (Pyrrhopappus carolinianus)
Compositae ailesinin Pyrrhopappus cinsi olan Pyrrhopappus carolinianus yaygın olarak Carolina çöl hindibası olarak adlandırılmaktadır. Doğu ve Güney Amerika Birleşik Devletleri'nde Texas karahindiba olarak bilinmektedir. Çoğunlukla açık sulu çayırlarda ve yol kenarlarında yetişen tek yıllık bir bitkidir. Gün boyunca başları güneşe bakacak şekilde ilkbahardan sonbahara kadar çiçek açabilir.
Yıldızpatı ( Aster alpinus )
Asteraceae familyasından olan bitki alpin dalya veya mavi dağ papatyası olarak bilinir. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'ne özgü bu alttür Avrupa'dan Alpler'e kadar olan yerlerde görülmektedir. Çiçek rengi mavi, çivit mavisi, menekşe moru, beyaz ve pembe olabilir. Genel olarak soğuk iklim ve kumlu toprakları sever. Arılar, kelebekler ve kuşlar için otsu ve çekicidir.

2023.02 - Konulu Resmi Posta Pulları - Kır Çiçekleri - 3
Kına Çiçeği - Impatiens noli-tangere: Balsaminaceae (Ericales) ailesinin ülkemizde doğal yetişen tek türüdür. Yıllık otsu bir bitkidir. Sarı çiçekleri yaprağın altından çıkan bir sapın ucundadır. Meyveleri sıkılınca tohumlarını uzağa fırlatır. Latince adı "tahammülsüz" (impatiens) ve "bana dokunma" (nölT-tangere) bu özelliğinden gelmektedir. Karadeniz'de dere kıyıları ve bataklık yerlerde görülebilmektedir. Temmuz-Eylül aylarında çiçek açmaktadır.
Kanavcıotu - Adonis annua: Kandamlası (Adonis aestivalis)'na çok benzemektedir. Deniz seviyesinden 500 m yükseklikteki tarlalarda yetişir. Ülkemizde Akdeniz ve Marmara Bölgeleri ile Samsun civarında dağılım gösterir. Nisan-Haziran aylarında çiçeklenen tek yıllık bir bitkidir.
Çorakkıhçotu - Gladiolus halophilus: Iridaceae (Süsengiller) ailesinden çok yıllık otsu bir bitkidir. Dünyada sadece Türkiye'de bulunmaktadır. İç Anadolu'da 900-1200 m arasındaki yüksekliklerde yetişmektedir. Tuz Gölü'nün batısında Eskil (Aksaray) tarafında; ayrıca Erzincan, Eskişehir, Kayseri, Konya ve Niğde civarında da dağılım göstermektedir. Haziran-Temmuz aylarında çiçek açmaktadır.
Keşişbaşı - Muscari azureum: Arapsümbüllerinden bir tür olup ülkemize özgüdür. Adana, Amasya, Erzincan, Mersin ve Niğde gibi illerimizin 1500-2600 m arasındaki dağlık kesimlerinde; kayalık yamaçlar, subalpin çayırlar ve alpin göllerin yan kısımlarında yetişmektedir. Mart-Mayıs aylarında çiçek açmaktadır.
Manisalâlesi - Anemone coronaria: Her ne kadar ismi "Manisalâlesi" diye bilinse de gerçek lâleler (Tulipa)'den değildir. Düğünçiçeğigiller (Ranunculaceae) ailesinden bir bitki türüdür. Ülkemizde Akdeniz ikliminin hâkim olduğu hemen hemen tüm alanlarda yayılış göstermektedir. Erken baharın müjdecisi bir türdür. Aynı anda kırmızı, beyaz, pembe, mor ve mavi gibi renklerde çiçek açmış bir şekilde yan yana doğada bulunabilir. Deniz seviyesinden 1000 m rakımlara kadar kırsal alanlarda, açık arazilerde ve dağlık bölgelerde yetişmektedir. Şubat-Nisan aylarında çiçeklenmektedir.
Farekulağı - Anagallis arvensis var. arvensis: Ülkemizde üç türü bulunan Anagallis cinsinden olan bu tek yıllık otsu çiçekli bitki türü, Türkiye'de üç varyete (arvensis, caerulea ve parviflora) halinde dağılım göstermektedir. Bunlardan "arvensis" turuncu-pembe ve kızıl renkli olup "caerulea ve parviflora" mavimsi-mor tonlarındadır. Ülkemizde başta sahil bölgeleri olmak üzere tüm bölgelerde ekilmiş arazi, nehir kenarı, killi toprak, kayalık yamaçlarda görülebilmektedir. Nisan-Eylül ayları arasında çiçeklenmektedir.
2023.14 - Konulu Resmi Posta pulları - Endemik Bitkiler
ÇAYIR SERÇEBAŞI ( Centaurea inexpectata Wagenitz ): İlk kez Abant Gölü yakınlarında keşfedilmiş ve 1974 yılında bilim dünyasında tanıtılmıştır. Asteraceae ( Papatyagiller ) ailesinden olan bitki, Türkiye’ye endemiktir. Batı Karadeniz ( Bolu ve Karabük ) ile Batı Akdeniz'in Antalya Bölümü'nde ( Muğla ) 1250-1900 metre arasındaki yükseltilerdeki çayırlık kesimlerde dağılım göstermektedir. Boyu 15 ila 30 cm aralığında, bazen 60 cm'ye kadar değişen, Ağustos-Eylül aylarında çiçek açan çok yıllık bir bitkidir.
AKKUŞ ZAMBAĞI ( Lilium akkusianum R.Gâmperle ): Mis Zambak adıyla da bilinen ve Liliaceae ( Zambakgiller ) ailesinden olan bitki, 1998 yılında bilim dünyasında tanıtılmıştır. Adını tip yeri olan Ordu'nun Akkuş ilçesinden almaktadır. Buraya komşu Tokat’ın Saşçiftlik ve Niksar ilçesinde de görülmektedir. Genellikle kayın ormanı kenarlarında, ağaç sınırına yakın 900 ila 1600 metre arasındaki yüksekliklerde yetişmektedir. Boyu 80 ila 180 cm arasında değişmektedir.
EMZİKDİLİ ( Anchusa leptophylla Roem. & Schult. ): ( Boraginaceae ) ailesinden bir 40 ila 70 cm arasında değişen boyda çift veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Kayalı yamaçlar ile kumlu bozkırlarda 800-3000 metre arası yüksekliklerde yetişmektedir. Haziran-Temmuz aylarında çiçeklenmektedir. Türkiye'de üç alttür halinde görülür: Emzikdili adını alan subsp. incana ( Ledeb. ) D.F.Chamb. ve Yünlü Ballık adıyla bilinen (subsp. tomentosa ) ( Boiss. ) ülkemize endemiktir. Ayrıca Ballık adı verilen nominat alttür,
( leptophylla )
bulunmaktadır.
MORGEVEN ( Ebenus laguroides Boiss. ): Türkiye'nin iç kesimlerine ( Amasya'dan güneyde Niğde ve Mersin’e; Yozgat ve Sivas'tan K.Maraş ve Malatya'ya kadar ) endemik bir geven türüdür. 1000-2300 metre arasındaki yüksekliklerde yetişmektedir. Bilimsel adını tavşan ( lagos ) ayağına benzeyen çiçek yapısından almıştır. Fabaceae ( Baklagiller ) ailesinden olan bitkinin boyu kısadır ve 5 ila 30 cm arasındadır.
Posta ve telgraf Teşkilatı A.Ş. tarafından Çayır Serçebaşı, Akkuş Zambağı, Emzikdili ve Morgeven ülkemize özgü çiçek görsellerine yer verilerek hazırlanan 4 değerli Endemik Bitkiler Konulu Resmi Posta Pulları 24.08.2023 tarihinde dolaşıma sunulmuştur.

2017.15
Konulu Sürekli Resmi Posta Pulları - Motif 2 - Karanfil - Lale


© Pulhane Ltd.Şti.