Pulhane Ltd.Şti.
Pulun Osmanlıda Doğduğu 19. Yüzyıl ortalarında Üsküdar'dan İstanbul
Sitemde Google
DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ
DÜNYA ÇEVRE GÜNLERİ
Dünya Çevre Günü 1990
1990.09 - Kertenkele - Kurbağa
1972 yılında Stockholm - İsveç'te yapılan
İnsan Çevresi Uluslararası Konferansı'nda alınan bir kararla 5 Haziran tarihi Dünya Çevre Günü olarak ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletlere üye ülkelerce kutlanacak bu günün anısına dolaşıma çıkarılan pullarda Ülkemizde nesli tükenmekte olan Kertenkele ve Kurbağa türleri işlenmiştir.
Salamandra salamandra ( Lekeli semender ): Akar sulara yakın nemli orman veya ağaçlık yerlerde yaşar. Vücut uzunluğu 20 cm. kadardır. Geceleri avlanır, solucan ve böcek çeşitleriyle beslenir. Yaşadığı yerler daraltıldığı veya yok edildiğinden nesli azalmaktadır.
Triturus vittatus ( Şeritli semender ): Kış ve ilkbaharda durgun ve ağır akan bol bitkili sularda, Yaz ve Sonbaharda sulara yakın nemli taş altı veya oyuklarda barınır. Boyu 12 cm. kadar olabilir. Türkiye'de Marmara'nın doğusu, Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerinde bulunur. Yaşadıkları sular yok edildiğinden ve kirletildiğinden nesli azalmaktadır.
Bombina bombina ( Kırmızılı kurbağa ): Küçük havuz, hendek ve benzeri su birikintilerinde yaşar. Karada rahatsız edildiğinde sırt üstü dönüp ölü taklidi yapar. Boyu 5 cm. kadar, Türkiyede Sapanca civarı ile Trakya'da bulunur. Yaşadıkları su ortamları kirletildiğinden ve yok edildiğinden nesli azalmıştır.
Hyla arborea ( Ağaç kurbağası ): Genişlemiş parmak uçları ile ağaç ve ağaçsı bitkilere tırmanır ve yapraklar arasında gizlenir. Yalnız yumurta bırakmak için bol bitkili sulara gider. Boyu 5 cm.yi geçmez, yaşadığı yerlerin yok edilmesi ve yanlış ilaçlama sonucunda nesli azalmaktadır. Sırtı genellikle yeşil renklidir, ancak renk değiştirebilir.
Bu pullara ait bilgiler Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi, Fen Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Baran tarafından, kompozisyonlar ise Prof. Dr. İbrahim Baran'ın denetiminde aynı üniversitenin Resim İş Eğitimi Bölümü Grafik Anasanat Dalı Başkanı Doç. Dr. Yüksel Uslay tarafından hazırlanmıştır.

Dünya Çevre Günü 1991
1991.15 - Yılanlar
Mahmuzlu Yılan ( Eryx jaculus ): Boa yılanlarının yurdumuzdaki akrabasıdır. Boyu 50-60 cm. olan bu yılan Anadolu'nun orta ve güney kısımlarında bulunur. Zehirsiz ve uysaldır. Alaca karanlık ve sabah erken saatlerde avlanır. Kumlu ve taşlı ortamlarda yaşar. Yaşam ortamları azaltıldığından nesli azalmaktadır.
Sarı Yılan ( Elaphe quatuorlineata ): Boyu 1,5 metreden fazla olabilen bu yılan, sık ormanlık olmayan çalılık ve taşlık bölgelerde yaşar. Bütün Türkiye'ye yayılmıştır. Zehirsiz olan bu yılan türü gündüzleri avlanır. Yararlı olan bu yılan türü bilinçsizce öldürüldüğü için nesli azalmaktadır.
Şeritli Engerek Yılanı ( Vipera xanthina ): Türkiye'nin batı ve orta kısımlarında yayılmıştır. Boyu 70-80 cm. kadardır. Dağlık bölgelerin ormansız, seyrek ormanlı ve taşlık kısımlarında yaşar. Gündüzleri uygun yerde gizlenip, geceleri avlanır. Zehirli bir yılandır. Yaşam ortamları yok olduğundan nesli azalmaktadır.
Siyah Engerek Yılanı ( Vipera kaznakovi ): Boyu 50-60 cm. kadar olan bu zehirli engerek türü, Türkiye'de yalnız Hopa civarında yayılmıştır. Sık ormanlık kısımlardaki taşlık ortamlarda yaşar. Renk ve deseni çok değişik olabilmektedir. Yurt dışına kaçırıldığı için nesli çok azalmıştır.
Bu pullara ait bilgiler Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Fen Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Baran tarafından, kompozisyonlardan ikisi ( Mahmuzlu Yılan ve Sarı Yılan ) aynı Fakültede Doç. Yüksel Uslay, diğer ikisi ( Şeritli Engerek Yılanı ve Siyah Engerek Yılanı ) öğretim görevlisi Mehmet ileri tarafından hazırlanmıştır.


Dünya Çevre Günü 1992
1992.09 - Kuşlar 1992
Kızkuşu ( Vanellus vanellus ): Türkiye'nin büyük bir kısmında her mevsim görülen yerli kuştur. Akdeniz sahilleri ile Trakya bölgesinde kışı geçirir. Bataklık, çayır ve tarlalarda gruplar halinde bulunur. Yaşama ortamlarının ortadan kaldırılması ve plansız avcılık nedeni ile nesli azalmıştır. Böcek ve larvaları ile beslenir, bazen bitki tohumlarını da yer.
Sarıasma ( Oriolus oriolus ): Bütün Türkiye'de yazın kuluçkaya yatan göçmen kuştur. Yapraklarını döken ormanlar, parklar, meyve bahçeleri, kavaklıklarda yaşar. Yıkanmayı sever, esas besinlerini böcek ve larvaları teşkil eder, bazen meyve de yer. Yaşam ortamlarının daraltılması ve avcılık nedeni ile nesli azalmıştır.
Kuşaklı Ördek ( Tadorna tadorna ): Türkiye'nin bazı bölgelerinde sürekli görülen yerli bir kuştur. Yurdumuzun bazı bölgelerinde de yalnız kuluçkaya yatmak üzere bulunur. Bazı bölgelerimizde ise yalnız kış mevsimini geçirir. Göçmen bir kuştur. Deniz ve tuzlu göl kenarlarında yaşar. Plansız avlanma nedeni ile sayıları çok azalmış ve ancak küçük gruplar halinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Besinlerini böcek türleri teşkil eder, bazen bitkisel besin de alırlar.
İzmir Yalıçapkını ( Halcyon smyrnensis ): Türkiye'de güney Ege ve Akdeniz sahillerinde her mevsim görülen yerli kuştur. Bulundukları bölgelerde sayıları azalmıştır. Bu nedenle korunma altına alınmaları gereklidir. Aksi takdirde bu güzel kuş türünün tamamen yok olma tehlikesi mevcuttur. Tarla, bahçe, açık arazi ve ormanlarda yaşar. Kurbağa, kertenkele, yılan, yengeç ve böceklerle beslenir.
Bu pullara ait bilgiler Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi, Fen Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Baran, Kompozisyonlar ise Ressam Sacit Atlıhan tarafından hazırlanmıştır.


Dünya Çevre Günü 1994
Antalya - Muğla
20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızlanan sanayileşme, teknolojik gelişme, nüfus artışı gibi sebeplerle her geçen gün artan çevre kirliliği, Ülke sınırı tanımaksızın yayılarak tüm dünya ülkelerini tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır
Çevre sorunlarına karşı duyarlı bir toplum, bu sorunların çözümünde aktif tutum ve davranış içinde bulunacak bilinçli bireyler yetiştirilmesi çalışmalarına katkıda bulunulması ve konunun sürekli gündemde tutulması amacıyla 1990 yılından bu yana her yıl Dünya Çevre Günü olan 5 Haziran tarihinde anma pulu çıkarılmıştır.
Bu program çerçevesinde 1994 yılında çıkarılan sözkonusu pullarda, Antalya ve Muğla yörelerimizden görüntüler yer almaktadır.


Dünya Çevre Günü 1995
Avrupa Doğayı Koruma Yılı
BEYŞEHİR GÖLÜ MİLLİ PARKI
Üstün değerdeki peyzaj güzellikleri yanısıra göçmen kuşlar için iyi bir barınak olması ve göl sularına dayalı düzenlenecek su sporları aktivitelerine imkan sağlaması ile Selçuklu Dönemine ait kültürel kaynaklar Beyşehir Gölü Milli Park’ının ana kaynak değerlerini oluşturmaktadır. Milli Park günübirlik ve kamp alanları imkanlarına sahiptir.
Beyşehir Gölü Milli Park alanı 86.750 hektardır. Saha 11.1.1993 tarihinde ilan edilmiştir. Konya İli sınırları içerisinde olan Milli Park, Beyşehir’e 60 km uzaklıktadır.
YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI
Yurdumuzun en güzel karışık tabii ormanları ile Milli Park'a adını veren 7 heyelan gölü, Milli Park'ın ana kaynak değerlerini oluşturur. Milli Parkta, doğa yürüyüşü, günübirlik kullanım, bungaiov ve konaklama imkanları yanısıra, sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır.
2.019 hektar alana sahip olan Milli Park, 29.4.1965 tarihinde ilan edilmiştir. Zonguldak İli sınırları içerisinde olan Milli Park Mengen’e 47 km, Bolu’ya 42 km mesafededir.
ILGAZ DAĞI MİLLİ PARKI
Orta Anadolu'dan Kuzey Anadolu'ya geçiş kuşağında yükselen görkemli İlgaz dağlık yöresinin sahip olduğu bitki ve yaban hayatı zenginlikleri Milli Park’ın ana kaynak değerlerini oluşturmaktadır. Milli Park, günübirlik kullanım ve geceleme imkanları yanısıra, kış sporları İçin kayak yapmaya elverişli bir merkezdir.
1.068 hektar alana sahip olan Milli Park, 2.6.1976 tarihinde İlan edilmiştir. Kastamonu ili sınırları içerisinde olan Milli Park, Kastamonu'ya 30 km uzaklıktadır.
Bu pullara ait bilgiler Çevre Bakanlığından, slaytlar ise Tansu Gürpınar ile Osman Erdem'den sağlanmıştır
.

Dünya Çevre Günü 1996
Habitat 2. Kent Zirvesi
3-14 Haziran 1996 tarihleri arasında İstanbul’da yapılan HABİTAT II. KENT ZİRVESİ konferansı Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen ve dünyada ki bütün yerleşim birimlerini insanlar için sağlıklı, güvenli, adil ve yaşanabilir kılmayı amaçlayan uluslararası zirvenin adıdır. Zirvenin amacı kent sorunlarına çözüm aramaktır.
Çünkü, İnsanlık tarihi boyunca uygarlığın kaynağı olan kentler yarattıkları sorunlar açısından uygarlığı tehdit eder noktaya ulaşmış bulunuyor. Kentsel yoksulluk, yetersiz konut, işsizlik, etnik ve toplumsal gerilimler şiddet, yetersiz altyapı, trafik, hava ve su kirliliği eğitim ve sağlık sorunları yerel olanaklarla çözüme kavuşturulamıyor.
Oysa, 2000 yılında dünya nüfusunun yarıdan fazlası kentli olacak. Bu sorunlar ve sonuçları bölge, ülke ya da kıta değil tüm dünyayı ilgilendiriyor.


Dünya Çevre Günü 1997
Erozyon
Dünya Çevre Günü anısına bir anma pulu çıkarılmıştır. Pulda, Ülkemizi tehdit eden EROZYON konusuna yer verilmiştir. Ülkemiz her yıl milyonlarca ton tarım toprağını erozyonla kaybetmekte olup, bunun sonunda köyden kente göç hızlanmakta, toprak kaymaları, taşkınlar, sel ve çığ felaketleri büyük zararlara yol açmaktadır.

Dünya Çevre Günü 1998
Baykuş
Türkiye coğrafyasında da yaşayan ve çeşitli türleri bulunan Baykuşlar Alaca Baykuş, Puhu Kuşu, Kulaklı Orman Baykuşu, Bataklık Baykuşu, Cüce Baykuş, Kukumav, Seylan Baykuşu, Kar Baykuşu ve Peçeli Baykuş gibi isimlerle anılmaktadır. Yırtıcı ve ürkek hayvanlardır. Daha çok fare gibi kemiricilerle, küçük memelilerle, diğer ufak kuşlarla, bazılarıda balık, kurbağa ve böceklerle beslenir. Ormanlarda, bozkırlarda, çöllerde, Kayalıklarda insanların oturdukları yerlerde, örenlerde, kulelerde, evlerin çatılarında ağaç kovuklarında yaşarlar. Zararlı bir takım kemirgenleri avladığı için doğa için faydalı hayvanlardır.
Konu ile ilgili kompozisyonlar sanatçı Pınar Dinçer tarafından hazırlanmıştır.

Dünya Çevre Günü 1999
Anadoluda Yaşayan Kuşlar
Yaz ördeği ( Anas angustirostris ): Türkiye'nin güney ve iç bölgelerinde görülür. Bitki örtüsü gür olan göllerde sazlıklarda yuva kurar. Açık kahverengi tüyleri üzerinde beyaz benekleri vardır. Erkek ve dişilerin görünüşleri aynıdır. Suyu tatlı ya da sodalı olan göllerin sığ yerlerinde dip çamuru içindeki organizmalarla beslenir. Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki sulak alanlarda küçük guruplar halinde kuluçkaya yatarlar. Boyları 40 cm. kadardır.
Mezgeldek ( Tetrax Tetrax ): Trakya, Marmara, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde seyrek olarak bulunurken son yıllarda çok azalmış ve insan etkisinin az olduğu alanlara sığınmıştır. Geniş bozkırlarda, hubutbat tarlaları çevrelerinde bulunur. Dişisi kırçıllı kahverengi-boz renklidir. Erkeklerin boyunları siyahtır ve üstle ve altta beyaz şeritlerle çevrilidir. Hem bitkisel hem hayvansal gıdalarla beslenirler. Boyları 45 cm. kadardır.
Mahmuzlu kızkuşu ( Hopleptorus spinosus ): Türkiye’de genellikle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde görülür. Güney ve batı bölgelerinde yaygındır. Su kaynaklarına yakın çayır ve meralarda barınır. Yuvasını yerde otlar üzerinde kurar. Erkek ve dişilerinin görünüş farkı yoktur. Baş, göğüs ve gerdan siyah, boynun iki yanı beyaz, kanatlar bej renklidir. Çayır ve sulak alanlardaki bitkisel ve hayvansal gıdalarla beslenirler. Boyları 27 cm. kadardır.
Küçük sıvacıkuşu ( Sitta krueperi ): Türkiye'den başka Kafkasların batısında görülür. Yerli ve nerdeyse endemik bir türdür. İğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlarda yaşarlar. Son derece aktif kuşlardır. Çam ağaçlarının gövde ve dallan üzerinde hızla dolaşarak buldukları böcek ve benzeri organizmaları yerler. Başları siyah olup göz hizasında sürmesi vardır. Kanatlar ve sırt maviye çalan koyu gri renktedir. Alt kısımlar beyaz olup gerdanda tarçın renkli bir leke bulunur ve bununla diğer sıvacı kuşlarından ayrılır. Boyları 12 cm. kadardır.


Dünya Çevre Günü 2000
Anadoluda Yaşayan Kuşlar
Şah kartal ( Aqui!a heliaca ): Kıyı bölgelerimizin İç Anadolu’ya bakan orman ve ağaçlık yerlerinde görülür. Ormanların yerini bozkıra bıraktığı alanları yuvalanma ve beslenme açısından tercih eder. Yuvasını genellikle yaşlı ve iğne yapraklı ağaçlar üzerinde kurar. Besininin büyük kısmını kemiriciler ve diğer küçük memeli hayvanlar oluşturur. Boyları 85-90 cm. kadardır.
Yeşil ağaçkakan ( Picus viridis ): Türkiye’de özellikle geniş yapraklı ağaçların hakim olduğu ormanlık bölgelerde görülür. Daha az olmak üzere iğne yapraklı ormanlarda da bulunur. Hemen tamamen ağaçlarda yaşayan böceklerle beslenir. Yuvalarını ağaç kovuklarında yaparlar. Boyları 30-33 cm. kadardır.
Dikkuyruk ( Oxyura leucocephala ): iç ve Doğu Anadolu'nun bozkırlarında bulunan sulak alanlarda yaşarlar. Burdur Gölü nesli tehlikede olan bu ördek türünün en önemli kışlama alanıdır. Yuvalarını geniş sazlıklar içinde yaparlar. Besin kaynakları bitkisel ve hayvansaldır. Boyları 47-50 cm. kadardır.
Kılıçgaga ( Recurvirosta avosetta ):
İç ve kıyı bölgelerimizdeki tuzlu ve sodalı sulak alanlarda yaşarlar. Yuvalarını genellikle insan ayağından ve karada yaşayan yırtıcı hayvanların kolay ulaşamayacağı adalarda yerde yaparlar. Yukarı doğru eğik gagalarıyla sığ sularda yaşayan kurtçuk, böcek ve kabuklu hayvanları yiyerek beslenirler. Boyları 39-40 cm. kadardır.


Dünya Çevre Günü 2001

Kuşlar
TARLA ARDICI ( Turdus pilaris ): Türkiye’nin her yerinde Ekimden-Nisana kadar kış göçmeni olarak bulunur. Çayır ve tarlalara yakın ormanlarda, ağaçlı mera ve tarım alanlarında, koruluklarda, küçük derelerde yaşar. Yuvasını çalılıklara ya da uzunlukları 2-10 metre arasında değişen ağaçlara yapar. Çeşitli böcekler, küçük yumuşakçalar, solucanlar, kurtlar, kışın üvez ağacı taneleri, kuş üzümü gibi meyvelerle beslenir.
SAKA KUŞU ( Carduelis carduelis ): Gözalıcı renkleri ile hemen fark edilir. Çalılık, ağaçlık, dikenlik yerlerde bulunur. Türkiye’nin hemen her yerinde yıl boyunca görülebilir. Deve clikeni başta olmak üzere çeşitli bitkilerin tohum ve meyveleriyle beslenir.
ARI KUŞU ( Merops apiaster ): Türkiye’nin çoğu yerinde yazın bulunur. Yuvasını ırmak kenarlarındaki yumuşak kumlu setlerin içine yapar. Başta arılar olmak üzere çeşitli böcek türleriyle beslenir. Böcekleri çoğunlukla havada avlar. Çok renkli güzel bir kuştur.
İBİBİK ( Upupa epops ): Tepesindeki tarak biçimindeki tüyleri, ondüleli uçuşu ve kendine özgü ötüşü ile diğer kuşlardan hemen ayrılır. Ülkemize yazın gelir. Genellikle köy çevrelerinde bulunur. Böceklerle beslenir. Halk tarafından çok sevilen bir kuştur.

Dünya Çevre Günü 2002
Yırtıcı Hayvanlar - Kediler
ANADOLU PARSI ( Panthera pardus tulliana ): Çok güçlü, çevik, cesur ve yırtıcı bir hayvandır. Çok açık sarı olan postu, karnının alt bölgesinde hemen hemen beyazdır. Bütün gövdesi siyaha yakın esmer beneklerle kaplıdır. Uzunluğu 1-1,5 metreye, kuyruğu 80-120 cm ye ulaşabilir. Büyük ve derin vadilerin olduğu ormanlar ile çalılık ve maki kaplı sarp dağlarda görülür. Kaya kovuklarında barınır. Geyik, alageyik, yabankeçisi, yabandomuzu, küçük memeliler ve kuşlar temel besinidir. Yaklaşık 20 yıl yaşar.
KARAKULAK ( Caracal caracal ): Kulaklarının ucunda püskül biçiminde tüylü demetleri bulunan yırtıcı bir hayvandır. Uzunluğu yaklaşık 80 cm, kuyruğu 25 cm’ dir. Seyrek ormanlar, bozkırlar ve makilerde görülür. Kaya kovuklarında ve inlerde barınır. Tavşan, fare, küçük kemiriciler ve kuşlarla beslenen Karakulak yaklaşık 16 yıl yaşar. Türkiye’nin Güneyinde ve Batısında çeşitli kesimlerde yayılış gösterir. Sayıları hızla azalmaktadır.
KAPLAN ( Panthera tigris ): Çok geniş alanlara yayılmış iri bir yırtıcıdır. Postu turuncu kızıl renkte kendine özgü siyah çizgilerle kaplıdır. Çok güçlü bir hayvan olan Kaplanın uzunluğu burnunun ucundan kuyruğuna kadar 3 metreye ulaşabilir. Akarsu sistemi bulunduran ya da bataklık sınırındaki ormanlarla, maki tipi çalılık alanlarda görülür. Geyik gibi çift tırnaklılarla ve küçük memelilerle beslenir. Yaklaşık 15 yıl yaşar. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Irak sınırına yakın olan yerlerde yayılış gösterir.
VAŞAK ( Lynx lynx ): Kolay koşup tırmanabilen kuvvetli ve iri bir hayvandır. Uzunluğu yaklaşık 125 cm, kuyruğu 20 cm kadardır. Kulaklarının ucunda sert kıllardan oluşan sivri bir demet bulunur. Kuzey yarım kürede ormanlık ve dağlık bölgelerde yaşar. Ağaç kovuklarında, inlerde ve sık çalılıklarda barınır. Karaca, çengel boynuzlu, dağ keçisi, tavşan, tilki, sincapla beslenir. Vaşak yaklaşık 12 yıl yaşar. Özellikle batı ve doğu Karadeniz’de, batı ve güney Anadolu’da yayılış gösterir. Sayıları hızla azalmaktadır.

Dünya Çevre Günü 2003
Cift Tırnaklılar - Geyikgiller
CEYLAN (Gazella subgutturosa): Uzunluğu 90-110 cm’ye. kuyruğu 24 cm’ye ulaşabilir. Az engebeli bozkırları, kumlu tepecikli ve seyrek ağaçlı yerleri sever. Otlar, yüzeysel kökler ve yumrularla beslenir. 16 yıl yaşar. Bir zamanlar bütün güneydoğu Anadolu bozkırlarında yaşayan ceylanlar, bugün tamamen yok olmak üzeredir.
ULU GEYİK (Cervus elaphus): Uzunluğu 1.7-2.6 m, kuyruğu 15 cm’dir. Daha çok orman açıklıklarında görülür. Ormanın kuytu ve sessiz yerlerinde barınır. Bitkilerin yaprak ve taze sürgünleri ve çeşitli meyvelerle beslenir. 13 yıl yaşar. Önceden geniş bir yayılış gösteren türünün sayısı çok azalmış ve birçok alanda nesli tükenmiştir. Türkiye’nin kuzey, güney ve batısında yayılış gösterir.
KARACA (Capreolus capreolus): Uzunluğu 90-130 cm, kuyruğu 3 cm’dir. Yaprak döken ormanlar ve çalıların olduğu otlaklarda görülür. Gündüz etkindir. Tek ya da grup halinde yaşar. Taze sürgün, tomurcuk, yaprak ve otlarla beslenir. 15 yıl yaşar. Türkiye’nin kuzey kesiminde ve güneyindeki birkaç alanda yayılış gösterir.
ALAGEYİK (Cervus dama): Uzunluğu 1.3-1.7 m’ye, kuyruğu 20 cm’ ye ulaşabilir. Akdeniz’in alt kısımlarındaki ovalık kızılçam ormanlarında nadir olarak görülür. Gece ya da sabahın erken saatlerinde etkindir. Bitkilerin yaprak ve taze sürgünleri ve çeşitli meyvelerle beslenir. 18 yıl yaşar. Antalya - Düzlerçamı ve Marmaris - Gökova üretme çiftliklerinde koruma altına alınan alageyik yok olmak üzeredir.

Dünya Cevre Günü 2004
Kuşlar
KERKENEZ (Falco tinnunculus): Ülkemizde yerli kuş olarak her bölgede bulunur. Son derece hızlı uçabilir. Keskin gözleri ile yeri gözler, tedbirsiz kurbanın vücuduna keskin pençelerini sokar, parçalar yer. Avları fareler, kemiriciler, memeliler türlü böcek­lerdir. Yazın böcek, kertenkele, kurbağa ve kuşlarla kışın kemiricilerle beslenir. Nisan sonu veya Mayıs başında yuvasını eski saksağan ve karga yuvalarına, kayalıklara, binaların çatılarına, kaya pervazlarına, ağaç oyuğuna yapar. Boy: Erkek 32, dişi 35 cm dir.
ŞAHİN (Buteo buteo): Ülkemizin her tarafında yerli ve yaz göçmeni olarak bulunur. Ormanlarda, tarım alanlarında, çayır ve mer­alarda yaşar. Yuvasını meşe ve kayın ağaçlarına veya yüksek kayalara yapar. Kuluçkaya sırayla yatarlar. Şahin, fare, kertenkele, ağır uçan kuşlar, yılan , salyangoz, böcekler, çeşitli kurtlar ve köstebek gibi hayvanlarla beslenir. Boy Erkek 51, dişi 61 cm dir.
KAYA KARTALI (Aquila chrysaetos):
Ülkemizde yerlidir. Kuzey ve kuzeydoğu Anadolu’da Toroslar da ve Anti Toroslarda, İç Ege, Orta Anadolu’nun kuzeyi ve batısında bulunur. Orta, Güney ve Doğu Anadolu’nun dağlık kesimlerinde kuluçkaya yatar. Issız kayalık dağlarda, seyrek ormanlarda, sarp deniz kıyılarında, yüksek kır ve otlaklar, yüksek dağlık ve kayalıklar, steplerdeki kayalıklarda yaşar. Eşsiz bir uçucudur. Fare, karaca, geyik yavrusu, tavşan gibi her türlü memeliler bütün kuşlar sürüngenler besinleri arasındadır. Güçlü yapıları, kancalı gagaları, kavisli pençeleri, kudretli kanatları, keskin iri gözleri ile tanınmaktadır. Boy 75- 88 cm dır.
KARAÇAYLAK (Milvus migrans):
Ülkemizde yaz göçmeni ve geçit kuşu olarak görülür. Yurdumuzun her tarafında ilkbahar ve yaz aylarında rastlanır. Genel olarak geniş ormanlarda, kozalaklı veya yapraklı ormanlarda genellikle durgun ve akıntılı su yakınlarındaki sık büyük ağaçlarda yuvalanır. Balıkçıl kolonilerin küçük ölüleri ile beslenir. Kolay avlanabilir savunmasız olan kuş yavruları, kümes hayvanları, memeli hayvanlar (sansar, gelincik, tavşan vs.) kertenkele, yılan gibi sürüngenlerle beslenir. Boy 57 cm dir.


Dünya Çevre Günü 2005
Balıklar
LEKELİ MERCAN (Pagellus bogaraveo): Ege ve Akdenizde yaygındır. Boyları 30-50 cm olabilir. 100-300 m.’ye varan derinliklerde kabuklular, omurgasızlar ve sualtı bitkileriyle beslenerek yaşar Eti beyaz, gevrek ve lezzetlidir.
Ekonomik değeri yüksektir.
ORFOZ: (Epinephelus guaza): Ege ve Akdeniz balığıdır.Ortalama 60-70 cm’den 1-1,5 m.boy ve 30-40 kg. ağırlığa erişebilir. Eti çok lezzetlidir. Denizlerimizde az bulunmasına rağmen sualtı zıpkın avcıları tarafından türü yaşamı açısından tehlikeli bir şekilde tüketilmektedir.
MEZGİT (Merlanyus euxinus): Marmara ve Karadenizde bol, diğer denizlerimizde az rastlanır. Boyları 20-40 cm. olabilir. Gündüzleri yüzeylere çıkarak hamsi, sardalya vs. gibi sürü halindeki küçük balıkları avlayarak beslenir. Lezzetli eti ve her mevsimde bolca avlanmasıyla ekonomik değeri yüksektir.
İZMARİT (Maena smaris): Denizlerimizin yerli balıklarındandır. Boyu ortalama 15 cm., dişileri daha küçük olur. Üst, ön dikenleri tehlikelidir. Balık yumurtaları, yavruları ve yosunlarla beslenir. Eti beyaz ve lezzetlidir.

Dünya Çevre Günü 2007
Yerli Çiftlik Hayvanları
Evcil hayvan genetik kaynaklan, biyolojik çeşitliliğin bir unsuru olup insanların gıda ve tarım alanında ihtiyaç duyduğu talebi karşılamaktadır. Özellikle çiftlik hayvanlarının yok olması doğrudan insan yaşamı ile ilişkilidir ve konunun ekolojik yönü yanında sosyo-ekonomik yönü de bulunmaktadır.
Dünyada hayvan genetik kaynaklarının korunmasında yerinde koruma (in-situ); ve yetiştirme sürüleri halinde enstitü, park vb alanlarda koruma ve genetik materyalin dondurularak korunması (ex-situ) olmak üzere iki yöntem bulunmaktadır. Her iki yöntemin birlikte uygulanması korumadaki başarıyı artırmaktadır.
Türkiye’de hayvan ırklarımızın korunması ile ilgili çalışmalar Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünce yürütülmekte olup, enstitülerde yürütülen proje kapsamında 4 sığır, 1 manda, 4 koyun, 1 keçi, 2 tavuk ve 1 arı ırkı ile 3 ipekböceği hatlı olmak üzere toplam 13 ırk ve 3 hat koruma altına alınmıştır. Aynca 12 küçükbaş ve 7 büyükbaş hayvan ırkımızın küçük koruma sürüleri halinde halk elinde korunması destekleme kapsamına alınmıştır.


Dünya Çevre Günü 2008

Küresel Isınma
Atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artması ve bunun yol açtığı iklim değişikliklerinin tümü Küresel Isınma olarak tanımlanmaktadır.
Küresel ısınmanın temel nedeni, özellikle sanayileşmiş ülkelerce yoğun olarak atmosfere salınan karbondioksit başta olmak üzere sera gazlarıdır. Bu gazların yoğunluğunun artması nedeniyle güneş ışınları atmosferde daha çok tutulmakta ve yeryüzü sıcaklığı gittikçe artmaktadır.
Küresel ısınma nedeniyle oluşan iklim değişikliği sellere, kasırgalara, yangınlara ve iklim değişikliklerine dayanamayan pek çok bitki ve hayvan türünün yok olmasına sebep olmakta, bitki örtüsünün azalması sonucu dünyanın büyük bir bölümü çölleşmektedir. Yakın gelecekte eğer ciddi önlemler alınmazsa milyonlarca insanın küresel iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan hastalıklardan doğrudan etkileneceği tahmin edilmektedir.
Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği şimdiye kadar gerçekleşmiş ve gerçekleşmekte olan çevre felaketlerinin en tehlikelisi olarak kabul edilmektedir. Küresel ısınmanın dünya üzerinde yaratacağı etkiyi azaltmak için; doğru enerji kaynaklarının kullanılması, enerji kullanımında verimlilik ve tasarrufun yaygınlaştırılması, yeşil alanların korunması ve çoğaltılması, fosil yakıttan uzak durulması gibi önlemlerin alınması gerekmektedir. Ülkemizin henüz imzalamadığı Kyoto Anlaşması bu yöndeki en ciddi girişim olup bu anlaşmayla ülkelerin karbon salınımlarına kısaltma getirilmiştir.
Küresel ısınmanın yol açacağı tehlikeleri önlemek için tüm ülkelere ve insanlığa önemli görevler düşmektedir. Çeşitli sivil toplum örgütleri ve TEMA Vakfı Küresel ısınmanın yol açacağı felaketlere karşı insanlığı bilinçlendirmek için çalışmaktadır.


Dünya Çevre Günü 2009
200912B3
Kelebekler
İnanılmaz güzel renkleri ve desenleriyle doğanın en güzel ve narin böcekleridir. Vücutları kiremit dizilişi şeklinde renkli pullarla örtülüdür. İki çift olan kanatlarının büyüklüğü türlere göre değişir. Emici tipteki ağız parçaları hortum şeklindedir. Çiçeklerin balözünün tadını ayaklarıyla alırlar ve balözü emerek beslenirler. Çoğalma yumurta ile olur. Kelebek yumurtaları yarım küre, küre, silindir ve iğ şeklindedir. Bazı kelebekler zehirlidir. Bunlar çok yavaş uçar ve göz kamaştırıcı parlak renklere sahiptir. Kelebekler faaliyet durumlarına göre gece ve gündüz kelebekleri olarak iki guruba ayrılır. Gece kelebekleri kalın ve ağır vücutlarıyla alacakaranlıkta veya gece uçarlar. Gündüz kelebekleri ise ince ve hafif vücutları ile gece istirahat edip, gündüz uçarlar.

Dünya Çevre Günü 2010
201013b
2010 Uluslararası 2010 Biyoçeşitlilik Yılı
Birleşmiş Milletlerce dünya üzerindeki yaşam dengesini oluşturan ekosistemin koruması ve kamuoyunun dikkatini bu küresel soruna çekmek amacıyla 2010 yılı Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Yılı olarak ilan edildi. İnsan kaynaklı faaliyetler nedeniyle dünya üzerindeki biyolojik çeşitliliğin hızla azalmaya başladığı, birçok bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu görülmektedir. Dünya Çevre Günü konulu pullarda kendi coğrafyamızda yaşayan bitki ve hayvan varlıkları ile Anadolu’ya özgü türlere yer verilmiştir.

Dünya Çevre Günü 2011
Kuşlar
KILKUYRUK ( Anas acuta ): Ördekgiller familyasından yüzücü bir ördek türüdür. Boyu yaklaşık 56-66 cm.dir ülkemizde hemen her bölgede, Asya ve Avrupa'nın kuzey bölgelerinden Kanada ve Alaska'nın ortalarına ve Amerika'nın orta - batı bölgelerine kadar görülür. Üreme zamanları dışında tolu olarak yaşarlar. Kış yaklaştığında güney bölgelere, ekvatora kadar gidebilirler.
ÜVEYİK ( Streptopella turtur ):
Güvercingiller familyasından ürkek bir kır kuşudur. Yurdumuzun hemen her bölgesinde görülür.Boyu yaklaşık 28 cm.dir. İlkbaharda Nisan ayından itibaren yurdumuza gelir, kuluçkaya yatar ve yavrular. Kış yaklaştığında Orta Afrika ve Güney Asya'ya göç ederler.
Ağaçlık geniş tarım alanlarında, orman kenarlarında, bağ ve bahçelerde yaşar.
BAYAĞI SÜLÜN ( Pheslanus colchicus ): Erkekleri yeşil, mor, altın sarısı, kahverenği gibi göz alıcı kuş tüylerine sahiptir. Boyu, yaklaşık 20 cm. uzunluğundaki kuyrukları ile birlikte 53-63 cm.dir. Dişileri ise derece soluk kahverengi kuş tüyleriyle kaplıdır. Ormanlık alanlar,çiftlik arazileri, çalılık ve sulak araziler doğal yaşam bölgeleri olup Ülkemizde Marmara Bölgesinin doğusu ile Karadeniz bölgesinde görülürler.
KINALI KEKLİK ( Alectoris chukar ): Açık kahverengi arkaları, gri göğüsleri ve kahverengiyi andıran sarı karınları vardır. Gerdanlığının net ve mükemmel yapısı, kırmızı bacaklı keklikten bu türü ayırır. Boyu yaklaşık 35 cm.dir. Ülkemizin hemen her bölgesinde, sık ormanlık, ovalık alanları dışında kalan ve çoğunlukla tepelik yerlerinde yerleşik olarak yaşarlar.

Dünya Çevre Günü 2012
201213
Dinozorlar
Dünya üzerinde yaşamış birçok canlının nesli azalma ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Nesli tükenmiş bu canlılardan kuşkusuz en merak edileni dinozorlardır.
230 milyon yıl önce kara hayatına egemen olan dinozorların nesli 65 milyon yıl önce tamamen tükenmiştir. Otçul, etçil ya aa hepçil beslenen dinozor türleri vardı. 1841 yılında Richard Owen, Yunanca “deinos” (korkunç), “saurus” (kertenkele) anlamına gelen iki sözcüğün birleşiminden oluşmuş Dinosauria (Dinozor) adıyla adlandırmıştır. Uzunca bir zaman dünyada yaşayan dinozorların nasıl yok oldukları sorusuna henüz net cevap bulunamamıştır. Yaklaşık 10 km çapında bir göktaşının Dünyaya çarpmasıyla gerçekleştiğini açıklayan görüş kabul edilmektedir.


Dünya Çevre Günü 2013
Çevre Kirliliği
Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından, 1972 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de 133 ülkenin katılımıyla düzenlenen zirvede 5 Haziran tarihinin " Dünya Çevre Günü " olması oybirliği ile kabul edilmiştir. O tarihten bu yana Dünya Çevre Günü, çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek ve halkın katılımını arttırmak üzere dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. PTT de 1990 yılından bu yana her yıl Dünya Çevre Günü adı ile 2013 yılı çıkarılan anma bloğu ile çevre bilincinin geliştirilmesine destek verilmektedir.
İnsan nüfusunun dünya genelinde hızla artışı doğal kaynakları tahrip etmekte, fabrika ve sanayi kuruluşlarından çıkan atık maddeler hava, su ve toprakta birikerek çevre kirliliği oluşturmaktadır. Yaşamı kolaylaştırmak amacıyla tasarlanıp üretilen tüm araçlar, bilinçli şekilde geri dönüştürülemediği için doğanın temel fiziksel unsurları olan bitki ve hayvan varlığını tehdit etmekte, insanla içinde yaşadığı doğal çevre arasındaki denge bozulma noktasına gelmektedir.
Bireysel ve toplumsal yollardan alınacak bazı önlemlerle, çevreye zarar vermeyen üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, planlı şehirleşme, atıkların dönüştürülüp yeniden işlenmesi, atık arıtma tesisleri kurarak sanayi atıklarının temizlenmesi, alternatif enerjiler ve enerji verimliliği konularında yapılan çalışmaların arttırılması ile çevre kirliliğini en aza indirmek ve yaşam koşullarını iyileştirmek mümkündür.

Dünya Çevre Günü 2014
Arı
Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen Çevre Konferansında alınan kararla 5 Haziran tarihi Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek ve halkm katılımını arttırmak amacıyla bu tarih dünya genelinde Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır.
PTT Kurumunca çevreye verilen önemin belirtilmesi, kamuoyunun çevre konusuna dikkatinin çekilmesi ve duyarlılığın arttırılması amacıyla 1990 yılından bu yana pul emisyonumuzda düzenli olarak Dünya Çevre Günü konusuna her yıl yer verilmekte ve farklı bir konu ele alınmaktadır. Bu defa canlı hayatın devam etmesinde önemli bir rol alan Arı konusu işlenmiştir.
Çiçekli bitkilerin büyük çoğunluğu böcekler tarafından tozlaştırılırlar. Arılar ise böcekler arasında en önemli tozlaştırıcılardır. Dünyada bilinen 20 000 civarında arı türü vardır ve arılar tozlaştırıcı olarak yaşamsal rolleri nedeniyle karasal ekosistemlerin temel bileşenleridir, insan gıdasının üçte biri çiçekli bitkilerden elde edilir ve bunların % 80'inin tozlaştırılmasından bal arıları sorumludur. Çoğu tozlaştırıcı böceğin aksine, arılar yaşamları boyunca gereksindikleri diyeti sağlamak için tümüyle çiçeklere bağımlı yaşarlar. Bal arıları kolayca taşınabilmeleri ve yönetebilmeleri nedeniyle bitki tozlaşmasının yanı sıra bal, polen, balmumu, arısütü, propolis, arı zehri gibi çeşitli ürünlerin üretimi için ideal canlılardır. Bu nedenle hem ekolojik hem de ekonomik gerekçeler arıların korunmasını zorunlu kılmaktadır.

Dünya Çevre Günü 2015
2015.15 - Mantarlar
Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen Çevre Konferansında alınan kararla 5 Haziran tarihi Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Çevreye verilen önemin belirtilmesi ve kamuoyunun çevre konusunda duyarlılığının arttırılması amacıyla 1990 yılından bu yana her yıl Dünya Çevre Günü konusuna yer verilmekte ve farklı bir konu ele alınmaktadır.
Bu defa ekosistemin önemli parçalarından biri olan Mantarlar konusu işlenmiştir. Canlılar dünyasında farklı bir alem olarak yer alan mantarların doğa ve İnsanlar için önemi çok fazladır Doğada yüz binden fazla tür sayısı ile mantarlar, atık organik maddeleri yapı taşlarına ayırarak geri dönüşüme katkıda bulunurlar. Mantarların besin maddesi olarak kullanılmasının yanı sıra bünyelerinde bulundurdukları maddelerden ilaç ham maddeleri elde edilmesi gibi pek çok faydalı yönleri vardır. Bununla birlikte mantarlar sadece yararlı canlılar değildir. Ekonomik ve sağlık açısından zararlı türlerinin bulunduğu gibi İnsan hayatı için öldürücü etkiye sahip türleri de mevcuttur.
Mantar türlerinden Auricularia aurîcula-judae, Coprinopsis picacea, Morchella deliciosa, Mucidula mucida görsellerinin yer aldığı Dünya Çevre Günü - Mantarlar konulu anma bloğu dolaşıma sunulmuştur.

Dünya Çevre Günü 2016
2016.11 - Ozon Tabakası
Ozon ( 03 ) üç oksijen atomundan oluşan, atmosferdeki diğer temel gazlara göre çok az miktarda bulunan canlıların yaşamı üzerinde büyük etkisi olan bir gazdır.
Ozon tabakası ise dünyamız üzerinde koruyucu ve düzenleyici iki ayrı işleve sahip bir katmandır. Ozon tabakası güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarının dünyaya ulaşmasını engellemektedir.
Ozon tabakasının incelmesi bütün canlı organizmalar üzerinde ciddi etkilere neden olmaktadır. Ozon tabakasının incelmesi sonucunda artan ultraviyole ışınlar deride kanser, gözlerde katarakt ve bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olmaktadır.
Ozon tabakasının korunması amacıyla, ülkemizin de içinde yer aldığı 197 ülkenin devam eden ortak çalışmaları sonucunda Ozon tabakasında iyileşme olduğu görülmektedir.
Çevreye verilen önemin belirtilmesi ve kamuoyunun çevre konusunda duyarlılığının arttırılması amacıyla Ozon Tabakası temasına yer verilerek hazırlanan Dünya Çevre Günü ( Ozon Tabakası ) konulu Anma Bloğu hazırlanarak dolaşıma sunulmuştur.

Dünya Çevre Günü 2017
2017.10 - Geri Dönüşüm
Dünya nüfusunun artması bununla birlikte tüketim alışkanlıklarının değişmesi doğal kaynaklarımızın günden güne azalmasına sebep olmaktadır. Bu durumun farkında olan ülkeler, ileride yaşanabilecek enerji krizlerinin önüne geçebilmek ve kaynak israfını öniemek amacıyla çeşitli yöntemler gelişlirerek atıkları tekrar üretime kazandırmaktadırlar.
Yeniden değerlendirme imkanı olan atıkların çeşitli yöntemlerle hammadde olarak tekrar kullanıbilir hale getirilmesini ifade eden geri dönüşüm doğa içinde önemli bir unsurdur, örneğin 1 ton kağıt atığın geri dönüşümü ile 17 ağacın kesilmesi önlenmekte, 1 ton plastik atığın geri dönüşümü ile %95 oranında enerji tasarrufu sağlanmakta, 1 ton cam alığın geri dönüşümü ile 100 litre petrol tasarrufu ağlamaktadır.
Tabii kaynakların korunması amcı ile demir, çelik, bakır, elektronik atıklar, kağıt, cam, plastik gibi maddelerin geri dönüşüm yoluyla kazanılması endüstriyel işlerin sayisını azaltmak suretiyle enerji' tasarrufu da sağlamaktadır.
Kullanılmış kızattmalık yağlar biyodizel üretiminde yada elektrik üretimi amcı ile geri kazanabilmektedir. Ömrünü tamamlamış otomobil lastikleri ile akülerinin, atık elektrikli veya elektronik eşyaların ve pillerin atık olarak ayn ayrı toplanması ülke kalkınmasına, doğal güzelliklerin korunmasına büyük ölçüde katkı sağlamaktadır.
PTT A.Ş. tarafından doğal kayrakların korunması, çevre kirtiliğinin azaltılması, toplum sağlığının korunmasına katkı sağiamak adına Dünya Çevre Günü ( Geri Döniişüm ) konulu % 50 geri dönüşümlü kağıt kullanılarak Anma Bloğu hazırlanmıştır.

Dünya Çevre Günü 2018
2018.18 - Yenilenebilir Enerji
Ülkemizde tarihçesi daha eskilere uzansa da, 2005 yılı yenilenebilir enerji uygulamaları açısından bir başlangıçtır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesi amacı ile Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına ilişkin Kanun 18/5/2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu tarihten günümüze kadar, önemli miktarda yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olan ülkemizde özellikle hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle kaynaklarının elektrik üretimi amaçlı kullanımı giderek artmıştır.
Türkiye'de Rüzgar Enerjisi: Türkiye önemli miktarda rüzgar enerjisi potansiyeline sahiptir. Karasal bölgelerdeki rüzgar potansiyeli 38.000 MW, deniz üstü rüzgar potansiyeli ise 10.000 MW olarak belirlenmiştir.
Türkiye'de Hidroelektrik Enerji: Türkiye'nin ekonomik hidroelektrik enerji potansiyeli 160.000 GWh/yıl olup hidroelektrik santral kurulu gücü 2017 yılı Mart ayı sonu itibarı ile 26.866 MVV'dır.
Türkiye'de Güneş Enerjisi: Türkiye coğrafi konumu itibarı ile güneş enerjisinden yararlanılması için çok uygun doğal koşullara sahiptir. Akdeniz güneş kuşağında yer alması nedeniyle ülkemiz İspanya ve Portekiz gibi Akdeniz ülkelerine benzer güneş ışıma değerlerine sahiptir. Aralık 2017 itibari ile kurulu gücümüz 3420 MW değerine ulaşmıştır. Ülkemizde genellikte güneş enerjisinden yararlanma biçimi, güneş enerjisinin termal enerjiye dönüştürülerek su ısıtma amaçlı kullanılması şeklindedir.
Türkiye'de Jeotermal Enerji: Türkiye jeotermal kaynak açısından zengin bir ülkedir ve betirlenen teknik termal güç kapasitesi 31500 MVVt'dır. Jeotermal kaynak potansiyelinin yüksek olduğu alanlar Batı Anadolu bölgesinde bulunmaktadır. Türkiye'de jeotermal enerji, doğrudan merkezi ısıtma sistemlerinde, sera ısıtmasında ve termal turizmde kullanılmaktadır.
Türkiye'de Biyokütle ve Biyogaz: Ülkemizin biyokütle kaynaklarını tarımsal, hayvansal atıklar ile, organik kentsel ve orman atıkları oluşturmaktadır. Türkiye'nin biyokütle atık potansiyeli yaklaşık 8.6 milyon TEP (ton eşdeğer petrol) olup; bu potansiyelinin 6 milyon TEP değerindeki kısmı ısıtma amaçtı kullanılmaktadır. Ülkemizin biyogaz potansiyeli değerlendirilmesi çalışmaları sonunda Türkiye'nin yaklaşık 2 MTEP gibi önemli miktarda biyogaz potansiyeline sahip olduğu sonucuna varılmıştır.


Dünya Çevre
Günü 2019
2019.17 - Sıfır Atık Temalı
Sıfır Atık; israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanarak geri kazanımın sağlanmasını kapsayan bir atık yönetim felsefesidir.
Dünya üzerindeki nüfus ve yaşam standartları artarken tüketimdeki artış dünyanın dengesini bozmakta, sınırlı kaynaklarımız artan ihtiyaçlara yetmemektedir. Kaynakların sürdürülebilir ve verimli bir şekilde kullanımı günümüzde kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir. Bu nedenledir ki son yıllarda tüm dünyada sıfır atık uygulama çalışmaları hem bireysel hem kurumsal alanda yaygınlaşmaktadır.
Sıfır atık uygulamaları; verimlilik ve performansın artmasını, ısrafın önlenmesi ve maliyetlerin azaltılmasını, çevresel risklerin azalmasını, kurum çalışanlarının “duyarlı tüketici” duygusuna sahip olmalarını ve hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda kurumun “çevreci” sıfatına sahip olmalarını sağlamaktadır.
Atıklar kendi içerisinde; ahşap atık, atık pil, bitkisel atık yağ, cam atık, elektronik atık, kağıt atık, kompozit atık, metal atık, organik atık, plastik atık, tekstil atık, tıbbi atık olarak ayrılmaktadır. Uygulamada standarda erişmek adına biriktirme ekipmanlarına ve tanıtım materyallerine renk skalası uygulanmaktadır.

Dünya Çevre Günü
2020
Ekosistem Köprüsü
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için çevreyi koruma ve çevre bilincini geliştirmeye yönelik en büyük sorumluluk bizlerin elindedir. 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda da insanlığın çevre duyarlılığını sürekli hale getirmek için, her yıl 5 Haziran gününün tüm dünyada "Çevre Günü" olarak kutlanması kararı alınmıştır.
İnsan hayatındaki en büyük dengelerden biri doğal çevre ile oluşturulan dengedir. Doğal çevre insan eli ile oluşmamış kendiliğinden meydana gelmiş olan çevre ve bir ekosistemdir. Ekosistem, belirli bir alanda bulunan canlılar ve bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileriyle meydana gelen, süreklilik arz eden ekolojik sistemlere denir. Canlılar ile cansız çevre, elementleri birbirleri ile sıkı ilişki içerisindedir. Biri olmadan diğerinin düşünülmesi imkansızdır. Bu nedenle belirli bir ekosistem içinde bulunuyorsanız, o ekosistemin bir parçasısınız demektir.
Yaban hayatının bölünmesini önlemek ve biyolojik çeşitliliğe katkı sağlamak amacı ile Gülek Boğazı ile Akdeniz'i İç Anadolu'ya bağlayan otoyol üzerine bir ekosistem köprüsü inşa edilmiştir. Bu köprü sayesinde yörede bulunan birçok yaban hayvanlarını yönlendirirerek otoyolu karşıdan karşıya güvenli şekilde geçebilmeleri sağlanmaktadır.

Dünya Çevre Günü 2021
2021.13 - İleri Dönüşüm
İleri dönüşüm; atık materyalin hiçbir işlemden geçmeden farklı bir amaca hizmet edecek şekilde kullanılması veya onunla tamamen yeni başka bir urun üretilmesidir. Bir atığı ileri dönüşümle değerlendirebilmek için hiçbir fiziksel ya da kimyasal işlemden geçirmeye gerek yoktur. Atık materyal ile ne yapılacağı tamamen el becerisi ve hayal gücüne dayanmaktadır.
İleri dönüşüm ile hammadde elde etmek ve üretim yapmak için doğal kaynaklara olan ihtiyaç azalmakta, atık sahalarının neden olduğu toprak, hava ve su kirliliğinin önüne geçebilmektedir. Bireysel ve toplumsal ekonomiye de büyük katkı sağlamaktadır.
İleri dönüşümde herhangi bir on işlem gerekmediği için, materyalin kalitesinin bozulmadan daha uzun süre kullanılmasına olanak tanımaktadır. Bu da materyalin yaşam döngüsünün, geri dönüşümden daha uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Ayrıca, eşi benzeri olmayan, sadece ihtiyaç ya da zevke göre üretilmiş eşyalara sahip olunabilmektedir. Atık kağıtlardan biyobozunur bir saksı üretmek, kırık cam parçalarını uygun bir tasarımla birbirine yapıştırıp boyayarak bir avize yapmak, kıyafetleri kesip dikerek bir bez çanta yapmak ileri dönüşümdür.

Dünya Çevre Günü
2022

2022.13 - İklim Değişikliği
İklim değişikliği, insan kaynaklı faaliyetler sonucunda artan sera gazı emisyonlarına bağlı olarak küresel ısınmanın iklimde meydana getirdiği değişikliklerdir. Atmosferdeki karbondioksit ( CO2 ) miktarı kritik değeri aştığında; yağış ve sıcaklıklarda değişimler, sel-taşkın olayları, kuraklık, buzulların erimesi gibi çok ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Bununla birlikte iklim değişikliği; gıda güvenliği, su kaynaklarının azalması, toprak kayması, deniz seviyesinde artış, biyoçeşitlilik kayıpları gibi sorunların da daha sık görülmesine neden olacaktır.
Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisidir. Akdeniz Havzası'nda gerçekleşecek 2°C'lik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirmesi beklenmektedir.


2023.10/1388 - Dünya Çevre Günüm - Ekolojik Okuryazarlık
Doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklar ekosistem içerisinde birbiri ile ilişki içerisindedir. İnsan dışındaki tüm canlılar mevcut çevre şartlarına uyum sağlama yeteneğine sahipken, insan çevre koşullarını kısmen de olsa kontrolü altına alma eğilimindedir. Oysa her canlı gibi insanların da ekosistemin bir parçası olarak bu sistemin bozulmaması için ekosistemle uyumlu yaşaması gerekmektedir.
Ekosisteme yönelik bilgi, beceri ve tutum sergilemek, doğa ile olan ilişkide farkındalık duygusu ile hareket etmek,
( Ekolojik Okuryazarlık ) ekosistemin ilkelerini ve sınırlarını bilen, tabiatı fark eden ve uyumlu yaşama becerileri geliştiren, çevre sorunlarının çözüm sürecine katılmayı ilke edinmiş kişi de ( Ekolojik Okuryazar ) olarak tanımlanmaktadır.

Yaşanabilir bir dünya için yaşamı mümkün kılan doğal döngüleri ve ekosistemi anlama, bu dengelerin korunması için harekete geçme becerisine sahip çocukların yetişmesi, insanlığın ihtiyaçlarını doğaya zarar vermeden karşılaması ve varlığını sürdürebilmesi için önemlidir.


© Pulhane Ltd.Şti.