UÇAKLAR
1949.01
1949 Uçak Posta Pulları
Pullarda Ankara, İstanbul ve İzmir'in havadan görüntüleri vardır.
1950.01
SNCASE SE-161 Languedoc
2,5 Liralık Uçak Posta Pulu
Uçak Postası için dolaşıma sunulan1950 2,5 Liralık uçak pulunun üzerindeki uçak Fransız yapımı
SNCASE SE-161 Languedoc‘dur. 1944-1948 yılları arasında toplam 100 adet üretilen uçak 4 adet Gnome-Rhône 14N 44/45 radial motora sahiptir. 1947 yılında üretilen
SE-161/P7 modelinde Pratt & Whitney R-1830 motoru kullanılmıştır. Yolcu kapasitesi 33 olan uçağın uzunluğu 24,26 m, yüksekliği 5,14 m, kanat açıklığı ise 29,39 m’dir.
SE-161 Languedoc‘un azamî hızı 440 km/s, uçuş menzili 3.200 km, uçuş yüksekliği ise 7.200 m’dir. İniş takımları sorunları nedeniyle üretimine 1948 yılında son verilmiştir.
SE-161 Languedoc Air France’ın sivil ve posta taşımacılığında kullanılmış ayrıca Fransız hava kuvvetleri ile Fransız donanmasına da hizmet etmiş bir uçaktır.
1954.07 - 1954 Uçak Posta Serisi
Uçak ile mektup göndermenin tarifesinin değişmesinden yeni tarifeye uygun olarak basılmışlardır.
2006.12.01
DEPERDUSSIN
Fransız yapımı keşif / eğitim uçağı olup, bir ve iki kişilik tipleri bulunmaktaydı. İlk defa bir Türk uçağı Türk pilotu Yzb. Fesa EVRENSEV tarafından 26 Nisan 1912 tarihinde uçuruldu. Bu sebeple 2000 yılından itibaren 26 Nisan tarihi “Pilotlar Günü” olarak kutlanmaktadır. “Osmanlı" adı verilen uçakla 02 Aralık 1913'te Yeşilköy’den havalanan Yzb. Fethi Bey, Kadın Haklarını Koruma Cemiyeti kurucu üyelerinden Belkıs Şevket Hanımı uçurdu ve Belkıs Hanım, uçakla uçan ilk Türk kadını unvanını aldı. “Prens Celaleddin” adı verilen bir diğer Deperdussin uçağı ise, Ütğm. Nuri Bey ve Yzb. İsmail Hakkı'nın İstanbul-Kahire seferi sırasında 11 Mart 1914'te Yafa’da düştü bu kazada Ütğm. Nuri Bey şehit oldu.
2006.12.02
BLERIOT
Fransız yapımı tek satıhlı keşif uçağı olup, değişik tipleri bulunmaktaydı. Bu uçaklardan “Muavenet-i Milliye" adı verilen 11-b tipindeki uçak, ilk şehitlerimiz olan Fethi ve Sadık Beylerin 27 Şubat 1914'te Kahire Seferi sırasında Filistin topraklarında düşüp şehit oldukları uçaktır. Yine 07 Nisan 1914’te envantere giren "Edremit” adlı Bleriot 11-2 uçağımız, 1914 yılında tarihi Istanbul-Kahire seferini tamamladı. 06 Kasım 1915’te 3'ncü Ordu’ya transfer edilirken Karadeniz’de kayboldu.
2006.12.03
REP
Fransız yapımı keşif / eğitim uçağı olup, bir ve iki kişilik tipleri bulunmaktaydı. Padişahın tahta çıkış yıldönümüne yetiştirilen ilk REP uçağı, 26 Nisan 1912 tarihinde yabancı bir pilot tarafından uçuruldu. İstanbul üzerinde 45 dakikalık bir uçuş gerçekleştiren uçağa “Ordu" adı verildi.
2007.02.01
BREQUET XIV B-2
Fransız yapımı keşif amaçlı, iki kişilik, tek motorlu Brcquet uçakları Türkiye’de daha uzun süreli (1921-1937) hizmetle kalmış olup, Kurtuluş Savaşında hizmet veren Brequet XIV B-2 tipi uçak, 1922 yılında Hava Kuvvetlerinin envanterine girdi, 1926 yılında envanterden çıkarıldı. Sakarya Meydan Muharebesi'nin sona ermesinden sonra, 27 Eylül 1921 tarihinde Batı Cephesinde Yunanlılardan ganimet olarak sağlanan ve “Sakarya" adı verilen Brequet uçağının, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde Cephe Tayyare Bölüğünde büyük hizmetleri oldu. Sakarya Meydan Muharebesinin kazanılmasından sotıra Fransızlarla yapılan Ankara Antlaşması gereğince satın alınan ve Konya'ya getirilen Brequct uçaklarımızın, rasat bölümüne makineli tüfek yerleştirildi ve bu şekilde Akşehir'de ki Cephe Komutanlığı emrine gönderildi.
Saffet Arıkan ve Nuri Corker'in Almanya'dan gizlice aldığı av ve Keşif tayyarelerinden oluşan 21 kadar tayyare, düşman eline geçmemesi için bir sene zarfında çeşitli yollardan harap bir şekilde geldi ve Samsun'a çıkarıldı. Bu tayyarelerden ancak ikisi cephe bölüğü merkezine gidebildi ve cephede yanlızca birinden yararlanıldı. Bu uçak 1923 yılında hizmetten çıkarıldı.
2007.02.02
ALBATROS C-XV
Alman yapımı olan Albatros uçakları Türkiye’de 1915 yılında hizmete girmeye başladı. Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi sırasında hizmet veren iki Albatros C XV uçağı ise, Hava Kuvvetlerinin envanterine 1922 yıluıda girdi. Bu uçaklar tek motorlu olup, üzerlerine makinalı tüfek monte edilerek av maksatlı olarak kullanıldı.
2007.02.03
FIAT R2
Kurtuluş Savaşında; İnönü, Eskişehir-Kütahya ve Sakarya Muharebeleri boyunca hava birliklerinde faal olarak yer alan uçakların sayısı son derece sınırlı kaldı. Milli Mücadele döneminde Türk Huva Kuvvetleri envanterine giren farklı tipteki uçaklardan biri olan İtalyan yapımı Fiat 1 uçağı, tek motorlu, iki kişilik keşif uçağıdır. Bu uçaklar 1920 yılında hizmete girdi ve 1922 yılında hizmetten çıktı. Yurtsever bir vatandaş olan Erzurumlu tüccar Nafiz Kotan Bey'in kendi imkanlarıyla satın alıp cepheye ulaştırdığı Erzurumlu Nafiz-1 ve Erzurumlu Nafiz-2 isimleri verilen uçaklar Sakarya Meydan Muharebesi öncesinde cephe ilerisinde keşif görevi icra etmek üzere kullanıldı ve her ikisi de düşerek parçalandı. 15 Ağustos 1921 tarihinde düşen Erzurumlu Nafiz-2 uçağıyla birlikte Sivil Pilot Behçet Bey ve Rasıt Üsteğmen Süleyman Sim Bey şehit oldu.
2008.08.01
CONSOLIDATED B-24 D ''Liberator"
İkinci Dünya Savaşı'nda kullanılan en ünlü bombardıman uçaklarından birisi olup 18.000 adet civarında üretildi. 1942 yılında Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından Romanya'ya yapılan Ploesti taarruzlarında toplam 11 adet uçak Türkiye'ye zorunlu iniş yapmış olup Türkiye'nin tarafsızlığını ilan etmesi dolayısıyla uçaklar iade edilmedi, inen uçaklardan 5 adedi onarılarak 1943-1946 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri tarafından ağır bombardıman uçağı olarak kullanıldı.
2008.08.02
CURTİSS HAWK ll/lll
Türk Hava Kuvvetleri'nin 19301u yıllarda avcı uçağı ihtiyacının karşılanması amacıyla Curtiss firmasından 31 adet Curtiss HAWK II uçaklarının alımı için anlaşma yapıldı. Toplam 31 uçaktan 24’ünün montajı ve 7’sinin ise lisans altında üretimi Kayseri Tayyare Fabrikası'nda yapıldı. Bu uçağın geliştirilmiş Curtiss HAWK III modelinden 14 adedi ise sonraki yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikası’nda üretildi. Curtiss HAWK ll/IH’ler; 1933-1945 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri'nin çeşitli birimlerinde görev yaptılar.
2008.08.03
PZL 24
Türk Hava Kuvvetleri'nin ihtiyacı için PZL 24 A model savaş uçaklarının 40 adedi Polonya'dan hazır olarak alınıp, 6 adedi gönderilen parçalarla ve 20 adedi ise lisans altında Kayseri Tayyare Fabrikası'nda üretildi. 1939 yılında ise; iki adet PZL 24 G yine lisans altında aynı fabrikada üretildi. PZL uçakları; 1936-1943 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri'nin Av Bölüklerinde ve Hava Okulu'nda görev yaptılar. Halen orijinal tek örneği Yeşilköy Havacılık Müzesinde sergilenmektedir.
2009.01.01
C-47 DAKOTA
1946-1998 yıllan arasında toplam 110 adet C-47 uçağı Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmiştir. Son uçuşunu 8 Ocak 1998 tarihinde yapan C-47 uçakları, 221, 222, 223, 224 ve 225'inci Filo Komutanlıkları ile Eğitim İrtibat Kıta Komutanlıklarında nakliye ve irtibat görevlerinde kullanılmıştır. Türk Hava Kuvvetlerine 52 yıl hizmet veren C-47 uçakları en uzun süre envanterde kalan uçak özelliğine sahiptir.
2009.01.02
F-86E SABRE
1954-1968 yılları arasında, toplam 107 adet F-86E uçağı Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmiştir. Türk Hava Kuvvetlerinin ilk jet av önleme uçağıdır. 141, 142 ve 143’üncü Filo Komutanlıklarında Merzifon ve Akıncı Meydanlarında görev yapmıştır. Uçan Kuğular Akrotimi ( 1955-1965 ) ve Yarasalar Akrotimi ( 1964-1965 ) F-86 uçakları ile uçmuşlardır.
2009.01.03
F-100D SÜPER SABRE
1960-1970 yılları arasında Türk Hava Kuvvetlerinin uzun menzilli vurucu gücünü oluşturmuştur. 1958-1988 yılları arasında Av-Bombardıman görevlerinde kullanılan F-100D uçakları, 1964 ve 1967 Kıbrıs Hava Harekatları ile 1974 Kıbrıs Barış Harekatında görev yapmıştır.
2010.03.01
F-4 PHANTOM II
ABD'li McDonnell Douglas Corporation ( Mekdonıl Daglıs Şirketi ) tarafından üretilen çok amaçlı avcı-bombardıman uçağı.
Yapımına ilk kez 1961'de başlanmıştır. 1996 yılına kadar Amerikan Ordusu tarafından aktif hizmette kullanılmıştır. Avusturalya, Almanya, İsrail, İran, İngiltere, Japonya, İspanya, Güney Kore, Türkiye, Yunanistan hava kuvvetlerinde görev yapmıştır.
Almanya, Japonya, İran, Güney Kore, Türkiye ve Yunanistan hava kuvvetlerinde halen hizmet vermektedir. Rus muadili Mikoyan-Gurevich MiG-23'tür. F-4 Vietnam Savaşı sırasında Amerikan ordusu tarafından sığınakları ve köyleri napalm bombaları ile yakmak ve de havadan destek vermek için kullanılmıştır. Vietnam Savaşı sırasında Vietnam Halk Cephesi bunlardan sadece 9 tanesini vurmayı başara bilmişti. Bunun nedeni ise F-4 lerin çok hızlı süpersonik uçaklar olmasıydı. Oysa Vietnam Halk Cephesi'nin elinde sadece 1950'li yılardan kalma jet uçakları vardı.
İsrail Havacılık Endüstrisi ( IAI-Israel Aircraft Industries Ltd. ) ile ortak başlatılan modernizasyon projesiyle Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki 54 adet F-4E üzerinde yapısal güçlendirme, yeni nesil navigasyon sistemleri, HUD ( Head-Up Display ), HOTAS ( Hands on Throttle-and-stick ), MFD ( Multi-Function-Display ), yeni nesil radyo ekipmanı, mevcut AN-APQ 120 radarının ELTA ELO/M-2032 radarı ile değişimi sağlanmıştır. Ayrıca uçağın silah taşıma kabiliyeti yeni nesil silahlarla güçlendirilmiştir. Modernize kapsamında F-4'lerin 28 uçaklık bölümü 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı, Eskişehir'de, 26 uçaklık bölümü İsrail Havacılık Endüstrisi
( IAI ) tesislerinde tamamlanmıştır. Modernizasyondan sonra uçak F-4 2020/Terminatör adını almıştır. F-4 ler 2002'deki modernizasyonlarından sonra Türk Hava Kuvvetleri'nde 2020 yılına kadar aktif görev yapması planlanmaktadır.
2010.03.02
F-16 SAVAŞAN ŞAHİN
Lockheed Martin üretimi çok amaçlı, tek motorlu jet savaş uçağı. General Dynamics şirketi tarafından, ABD Hava Kuvvetleri için geliştirilmiştir. Hafif avcı olarak dizayn edilmiş, başarılı birçok amaçlı avcı uçağıdır. Geniş kullanım alanı, olağanüstü manevra kabiliyetiyle kendini kanıtlamış ve başarısıyla birçok ülkeye ihraç edilmiştir. F-16 büyük Batı kökenli avcı projesi sonucunda üretimi 1976 yılında onaylanmıştır. 2. Dünya Savaşı sonrası uçaklar içinde MİG-21'den ( 10,000+ ) sonra en çok üretilen savaş uçağıdır. En güncel bilgilere göre 4,400 adetten fazla üretilmiştir.
Bugün dünyada 24 ülkenin hava kuvvetleri F-16 savaş uçağının değişik modellerini kullanmaktadır. Günümüzde ABD Hava Kuvvetleri için olmasa da ihracat için geliştirilmiş versiyonları üretilmektedir. 1993 yılında General Dynamics uçak üretim hakkını Lockheed firmasına satmış, Lockheed firması, Martin Marietta firması ile birleşerek Lockheed Martin adını almıştır.
F-16 it dalaşı için sayısız yenileştirmeye girmiş, daha iyi bir görüş için konopi su damlası şeklinde yapılmış, yüksek G kuvvetiyle yapılan dönüşlerde pilota kolaylık sağlaması için kontrol kolu sağa alınmış ve pilota etki eden G kuvvetini azaltmak için pilot koltuğu arkaya doğru eğik yapılmıştır. Silahları gövde içindeki M61 Vulcan top ve 11 yükleme noktasına takılabilen çeşitli füzelerden oluşmaktadır. Ayrıca 9G'ye dayanabilen ilk avcı uçağıdır. İtiş-ağırlık oranı 1'den yüksek olmamak koşuluyla güçlü tırmanabilmekte ve gerektiğinde dik olarakta hızlanabilmektedir. F-16'nın resmi adı Fighting Falcon olmasına rağmen, pilotlar ondan Viper diye bahsederler.
F-16'nın ABD Hava Kuvvetleri'nde 2025 yılına kadar serviste kalması düşünülmektedir. F-16'lar ile değiştirilecek F-35 Lightning II uçakları 2011'de servise girmeye başlayacak ve kademeli olarak F-16'lar, F-35 Lightning II uçaklarıyla yer değiştirecektir.
F-16 çok amaçlı bir av-bombardıman uçağıdır. Silahlarını hava ve kara hedeflerine çok yüksek hassasiyetle sevk edebilir. F-16 nın yapımında F-15 ve F-111 gibi kendini ispatlamış uçakların teknolojilerinden yararlanılmıştır. F-16 güçlü radarı sayesinde alçaktan uçan uçakları bile tespit edebilir. F-16 dünyada ilk Elektronik Kumandalı Uçuş
( İngilizce: Fly By Wire ) yani uçuş kontrol mekanik aksamı elektronik sistemlerle yönetilen ilk savaş uçağıdır. F-16'nın manevra kabiliyeti çok yüksek ve atiktir. Bu da F-16'yı kullanımı zor uçaklar kategorisine sokar. F-16'da HUD, HOTAS, "Cam" Kokpit gibi özellikler de kullanılmıştır. F-16 tam yüklü olarak yaklaşık 9g'ye dayanabilir
( hava yer görevlerinde azami 5.5g ). Çok yönlü taktik ve avcı uçağı olan F-16 uçakları havadan havaya ve havadan yere savaş kabiliyetine sahiptir. F-16C serisi tek kişilik F-16D serisi ise çift kişiliktir. F-16 uçağında turbofanlı tek motor mevcuttur. Hava alığı yere çok yakın olduğu için YAMAHA ( motora giren yabancı maddelerin yarattığı hasar ) alması çok kolaydır. Bu nedenle uçağın bulunduğu ve taksi yaptığı yerlerin en ufak maddelerden dahi arındırılması gerekir. Ayrıca bu hava alığı uçak üzerinde çalışan personel için son derece tehlikelidir. Uçak en düşük seviyede çalışırken bile motor bir insanı çekebilecek kadar emiş gücü oluşturup bir kazaya neden olabilir. Bu tür kazalar ülkemizde de yaşanmıştır ve maalesef ölümle sonuçlanmıştır.
F-16 uçağının tek motorlu olması nedeniyle uçağa elektrik ve hidrolik takat gelmediği zamanlarda acil olarak takat sağlayan ünite ( EPU ) devreye girer. Bu sistemde yakıt olarak kullanılan Hidrazin insan vücuduna temas ettiğinde veya buharına maruz kalındığında sağlık açısından zararlı etkilere sahiptir. Bundan dolayı kaza/kırım olaylarında ya da acil durumlarda uçağa yaklaşmadan önce uçağın sağ yan tarafında bulunan gösterge ve detektörler iyice kontrol edilir, uçağa herhangi bir müdahalede bulunmadan önce EPU sistemi emniyet pimi takılarak ve pilot kabininden OFF edilerek devreden çıkartılır.
2010.03.03
CASA CN-235
İspanyol CASA ve Endonezyalı IPTN firmalarının ürettiği bir hafif nakliye uçağı.
Türkiye'de lisansları alınarak TUSAŞ tarafından üretilmektedir.
11 Kasım 1983 yılında üretilmeye başlanmıştır.1 Mart 1988’de hizmete girmiştir.
En büyük kullanıcı Türkiye’dir.Envanterinde 62 tane CN-235 vardır.
1991 yılından beri Türk Hava Kuvvetleri tarafından da kullanılmaktadır.
TUSAŞ tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı için de üretilmiştir.
CN-235 üstten kanatlı, basınçlı kabini olan, çift turboprop motorlu STOL performansı olan ve 6000 kg’a kadar yük taşıyabilen bir nakliye uçağıdır. Seyir hızı 430km/h olup 3,5650 kg yükle 4.050 km bir menzile sahiptir. Taktik askeri nakliye görevi uçağı olup ham pistleri kullanabilmekte, alçak uçuş yetenekleri sayesinde taktik sızma hareketlerinde kullanılabilmektedir. Geniş kargo kabini ve hidrolik hareketli arka kapağı ile C-130’ları tamamlayan bir uçak olarak ortaya çıkmaktadır. Savaş gereçlerinin büyük bir kısmını taşıyabilmekte, çok çabuk görev tadilatı yapılabilmektedir. CN-235 48 paraşütçü kapasitesine sahiptir. Paraşütçüler arka rampayı kullanabildikleri gibi iki yan kapıdan da atlama olanağına sahiptirler. Alçak ve yüksek uçuşlarla cephe birliklerine dört tona kadar ikmal malzemesi taşıyabilirler. Tıbbi görevlerde ise 21 yatar hasta ve 4 sağlık personeli taşıma kapasitesine sahiptir.
Başlangıçta CN-235 CASA ve Endonezya ITPN firmalarının bir işbirliği ürünü olmakla beraber CASA daha yüksek yük taşıma kapasiteli ve daha üstün performanslı kendi serisini geliştirmiş, askeri pazarlara ilaveten sivil pazarlara da hitap etmeye başlamıştır. CN-235 29 kullanıcıya satılan 220 uçak ve 500.000 uçuş saati ile kendi sınıfında lider durumdadır.
THK 1990 yılında hafif bir nakliye uçağı arayışına girdi. Açılan ihaleyi CASA CN-235 kazandı. 1991 Haziran’ında imzalanan sözleşme gereği 2 uçak CASA tarafından teslim edilecek, diğer 50 uçak ise TUSAŞ tarafından lisans altında üretilecekti. Bunlara ilaveten CASA, değerlendirme için 1991 yılında bir uçağı da ödünç olarak verecekti. CASA’nın teslimatlarından sonra 3.Kasım 1992’de ilk TUSAŞ yapımı CN-235 THK’ye teslim edildi. Teslimatlar 1998 yılına kadar sürdü.
Bu arada 6 uçak Deniz Kuvvetleri ve 3 uçak ta Sahil Koruma için üretildi.
1973.21.01
Fokker F28
Fokker F28 Hollandalı uçak üreticisi Fokker tarafından tasarlanmış ve üretilmiş kısa menzilli bir jet uçağıdır.
1973.21.02
McDonnell Douglas DC-10
McDonnell Douglas DC-10 Üç motorlu, orta ve uzun mesafeler için tasarlanmış, geniş gövdeli uçak. İki motor kanatlarda yer alırken üçüncü motor kuyrukta, dikey stabilizatörün altına yerleştirilmiştir.
1967.09 - Konulu Sürekli Posta Pulları - Uçak Posta Pulları 1967
De Havilland: İlk Havilland'lar 1936'da alındı ve zaman içinde bunların Ekspres, Domini ve Dragon gibi versiyonları da filoya katıldı. Çift kanatları ve İspanyol paça görünümlü iniş takımlarıyla çok güzeldi bu uçaklar. Bunların gövde ve kanatları metal renkliydi ve üzerinde sadece kırmızı şeritler vardı. “Devlet Hava Yolları” ibaresi ilk olarak Havilland DH89’ların burun tarafına yazıldı.( 10 kuruş )
F-27: Fokker F27’lerle 1960’ta tanıştı yolcular. Yurt içi hatların güçlendirilmesi ve bunun son yeniliklere sahip uçaklarla yapılması kararlaştırılmıştı. Araştırmalar sonucunda F-27’ler seçildi. 40 koltuklu uçaklar üstten kanatlı olduğundan cam kenarında oturanlar aşağıyı daha iyi görebiliyordu. 1967 yılında filoya katılan bir diğer uçak DC 7B idi. Bu uçak, teslim edilecek bir jetin zamanında gelmemesi üzerine kiralanmıştı. Yolcular 70 kişilik bu iri kıyım uçakla üç ay boyunca uçtu. 1967 yılından itibaren jet uçaklara yönelen Türk Hava Yolları F-27’lerden sonra pervaneli uçak almadı. Son F27’nin 1973 yılında filodan çıkarıldı. ( 60 kuruş )
DC 9-30: 1 Eylül 1967 tarihi, Türk Hava Yolları (THY) tarihinin en önemli kilometre taşlarından bir tanesidir. O gün THY ilk kez, jet motorlu bir yolcu uçağını resmen filosunda kullanmaya başlamıştır. İlk resmî uçuş, Ankara – İstanbul – Brüksel arasında icra edilmiştir. Topkapı adı verilen uçak aslında, Douglas’ın McDonnell tarafından satın alınmasından hemen önce geliştirilerek 1965 yılında hizmete sunulmuş olan DC-9 ailesinden bir model. 1967 yılında Douglas’ın, McDonnell tarafından satın alınmasının ardından bu uçak “McDonnell Douglas” markası adı ile anılır olmuştur. THY’de 1960′ların ikinci yarısının en önemli projesi jet çağına geçişti. Uzun tartışmalar ve çalışmalar sonucunda ilk jet motorlu uçakların Douglas firmasından satın alınmasına karar verilmiştir. Ancak TC-JAA kodu ile, yani “J” (Jet) serisinin ilk uçağı olarak tescillenen Topkapı uçağı THY’nin siparişini verdiği DC-9-30 uçaklarından farklı olarak - 15. modeliydi. Toplamda üç adet sipariş verilmesi tasarlanırken, mâli açıdan yaşanan sıkışıklıklar sipariş sayısını ikiye düşürmüş, üçüncü uçağın filoya kira yoluyla dahil edilmesine karar verilmişti. THY’nin kısmetine de işte bu -15 modeli düşmüştü. Topkapı adlı DC-9, 1973 yılına kadar THY filosunda başarıyla hizmet vermiş, gerek şirket çalışanları ve gerekse yolcular tarafından çok sevilmişti. Çünkü Topkapı, THY’nin kendisine ait değildi; kiralıktı. THY’deki jet çağının bu öncü uçağı 1973 yılında üretici firmaya iade edilmiş ve akabinde AeroMexico firması tarafından kiralanmıştı. DC-9-30 tipinde olan bu iki uçak THY filosuna sırasıyla 1968 ve 1969 yıllarının Ağustos aylarında dahil olmuştu. Görüleceği üzere kiralan ilk uçakla satın alınanların teslim tarihleri arasında bir hayli uzun bir süre bulunuyor. Geç teslimatın sebebi olarak, Vietnam Savaşı’nın McDonnell Douglas firmasına yüklediği kapasite sorunlarının gösterilmiştir. ( 130 kuruş )
DC 3: Aralıksız 53 yıl hizmet eden bu uçaklar havacılık tarihinin en ünlü tasarımlarından biri. C-47'ler 1930'lu yılların ortasında Douglas tarafından tasarlanan yolcu uçağı serisinin üçüncü modeli. Aslında o yıllarda Boeing'in 247 modeliyle rekabet için üretilmeye başlanan DC-3'ler 1935 yılında ilk uçuşunu yaptı. Havayolları için üretilen uçağın satış şansı 2'nci Dünya Savaşı ile açıldı. Savaşta çok sayıda C-47, başta Amerika olmak üzere bir çok hava gücünde önemli rol üstlendiler. Dakota'lar savaş sonrasında gerek sivil gerekse askeri alanda uçuşlarını devam ettirdiler. Gelişmeye başlayan havayolu sektöründe 1960'lı yılların ortalarına kadar en zor şartlarda görev yaptılar. DC-3'ler 1960'larda havayollarında yerlerini ilk jetlere bırakmaya başladılar. Havayolu defterlerini kapayan iki motorlu C-47'ler uçuş hayatlarını bir çok ülkenin hava kuvvetinde devam ettirdi. Ve 1980'lerden itibaren de emekli olmaya başladı. ( 220 kuruş )
Viscount 794: İngiliz Vickers yapımı “Viscount”lar 1958 yılında THY’na katılmıştır. Türkiye’de hizmet gören ilk turboprop motorlu uçaktır. 1971’de emekliye ayrıldıktan sonra 3 adedi VIP uçağı olarak kullanılmak üzere Türk Hava Kuvetleri tarafından satın alınmıştır. Uçakların tamamı yeni kurulmuş olan ve Etimesgut’ta bulunan 22. Filo’ya verilmiştir. Uçaklardan biri 1981’de emekliye ayrılmıştır. Diğer ikisi ise İngiltere’de yenilendikten sonra 1993’e kadar görevde kalmıştır. 1993’de Citation, Gulfstream ve CN-235’lerin gelişi ile görev dışı bırakılmıştır. ( 270 kuruş )
Pullarda kulanılan resimler THY'dan temin edilmiştir.
1961.04 - Türk Hava Kuvvetlerinin 50. Yılı
Türk Hava Kuvvetleri, Türkiye'yi havadan gelebilecek her türlü saldırıya karşı korumakla görevlidir. Türk Silahlı Kuvvetleri komutası altındaki en büyük 2. kuvvettir. Türk Hava Kuvvetleri barışta hava sahasını korumak ve gözetlemek, savaşta kara ve deniz kuvvetlerine destek olmak amacıyla kurulmuştur.
30 Kuruşlukta, Füzeli kompozisyon, 40 Kuruşlukta, Jetli kompozisyon, 60 Kuruşlukta, Atatürk başlı kompozisyon
1971.11 - Türk Hava Kuvvetlerinin Vatan hizmetinde 60 Yılı
110 kuruşluk pulda: F-104 Jet Uçağı. 200 kuruşluk pulda: Afyon'daki Zafer Anıtı ve Jet Uçakları. 250 kuruşluk pulda: Türk Hava Kuvvetleri Amblemi vc Jet Uçakları. 325 kuruşluk pulda: F-104 Jet Uçakları ve bir Jet Pilotu. 400 kuruşluk pulda: Bleriot XI b Uçağı. 475 kuruşluk pulda: Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesinden Üsküdar’a uçuşu.
Pullar üzerindeki resimler Ressam Burhan Özak tarafından hazırlanmıştır.
2011.11 - Türk Hava Kuvvetlerinin 100. Yılı
Türkiye'de havacılık tarihi, ilk motorlu uçağın havalandığıa 17 Aralık 1903 tarihinden 6 yıl sonra 1909 da Harbiye Bakanı Mahmut Şevket Paşa döneminde başladı. Türk ordusunun ilk resmi havacılık kuruluşu, " Tayyare Komisyonu " adı ile 1911 yılında faaliyete geçti. Türk ordusu ilk uçaklarına ve pilotlarına 1912 yılında sahip oldu. 3 Temmuz 1912'de İstanbul Yeşilköy'de Hava Okulu'nun açılması ile birlikte uçucu subaylarını kendisi yetiştirmeye başladı. Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki gelişmeler üzerine Harbiye Nezareti'nin 25 Haziran 1920 tarihli emri ile Osmanlı Havacılığı lağvedibldi. Böylece, Osmanlı Dönemi Türk havacılığı sona verdi.
23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'ni açılmasından sonra Hava Kuvvetleri Şubesi ( Kuva-yı Havaiye Şubesi ) Kuruldu. Milli mücadele döneminde kısıtlı imkanlarla üzeriine düşen görevi en iyi şekilde yerini getirdi. Cumhuriyetin ilanından sanra, günün şartlarına ve çağdaş dünyaya uyum sağlayacak bir hava kuvveti kurulması çalışmalarına başlandı.
Hava birliklerinin tek bir komuta altında toplanmasına karar verilmesi ile 31 Ocak 1944 tarihinde Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı olarak müstakil bir komutanlık haline getirildi. Komutanlığa ilk olarak Korgeneral Zeki Doğan atandı.
1950 yılında jet uçaklarının alınmasına karar verildi. Türkiye'nin 1952 yılında NATO'ya girmesinden sonra jet uçaklarına geçiş dönemide hızlandı. Türk Hava Kuvvetleri, 1987 yılından itiberen F-16 uçakları ile modernize edildi. Türk Hava Kuvvetleri çeşitli projeler ile etkinliğini geliştirmeye devam etmektedir.Türk Silahlı Kuvvetlerinin ayrılmaz bir parcası ve Türk Milletinin çelikten pençesi olan Türk Hava Kuvvetleri, bugün kendisine verilecek her türlü görevi, gece ve gündüz her hava şartında, dünyanın herhanği bir bölgesinde etkin bir şekilde yerine getirilebilecek imkan ve kabiliyete sahiptir.
2004.16 - Türk Yıldızları
Halkın Türk Hava Kuvvetlerine olan güven duygusunu pekiştirmek, gençlerin havacılığa olan sevgisini artırmak, yurtdışında Türkiye’yi temsil etmek, yurtiçinde ve yurtdışında Türk havacılığının tanıtılması ve Türk pilotlarının imkan ve kabiliyetleri ile cesaretlerinin sergilenmesi amacıyla 1992 yılında Türk Yıldızları Akrotimi kuruldu. 1993 yılında 4 uçakla başlayan hava gösterisi 2004 yılında 8 uçağa kadar çıktı. Türk Yıldızları; NF-5 A/B Tipi yüksek performanslı (sesten hızlı) oniki adet jet uçağı ile akrobasi yapan ender timlerden biridir. Avrupa’da 8 uçakla gösteri yapan tek ekip oldu.
Türkiye Cumhuriyetini temsil eden Türk Yıldızları, kuruluşundan bu güne kadar gerçekleştirdiği toplam 184 hava gösterisi ile adından yurtiçinde ve yurtdışında övgü ile bahsettirdi.
Göklere akrobatik hareketler ile atılan imza, büyük önder Atatürk’ün Türk gençlerine hedef gösterdiği
İstikbal Göklerdedir deyimini perçinleştirdi.
1969.15 - Türkiye'de Uçağın Posta Taşımacılığında Kullanılmasının 55. Yılı
60 Kuruş, Türkiye'de postayı ilk defa taşıyan Prens Celaleddin isimli uçağın resmi,
75 Kuruş, Türkiye'de ilk defa havadan taşınan mektuplardan biri
1970.08 - Türk Haritacılığında 75. Yıl
İmparatorluklar kuran ve kıtaları egemenliği altında bulunduran ecdadımız, Haritacılık hizmetlerini de diğer teknik çalışmalar gibi eski çağlardan beri bilimli olarak yürütmüşlerdir. Orta Asyadan başlayan göçlerle Türkler, yeni vatanlarını seçerlerken yeryüzü şekillerini, kıtaları, iklimleri, gökyüzü bilimini incelemişler, bunlardan faydalanarak yeni yurtlarını ve göç yollarını maharetle tayin etmişlerdir. Bu büyük tarihi olaylar asla raslantılarla ifade edilemez.
Tarihi göç olaylarında olduğu gibi her askeri harekatta da bir planlama ve uygulama safhası mevcuttur. Bu harekatla ilgili olarak, kroki, harita taslağı, istikşaf raporları, zamanla harita ve planlar kullanılmıştır. Bunların canlı örneklerini Harp Tarihi vesikalarında bulabiliriz.
Bu günkü bilgilerimize göre en eski Türk Haritası, büyük Türk dil bilgini Kaşgar’lı Mahmud’un
DİVÂNÜ LÜGAT-ÎT-TÜRK adlı eserindeki dünya haritasıdır. Bu harita XI nci Yüzyılın ikinci yarısındaki bilgilere göre çizilmiştir. Kaşgar'lı Mahmud bu haritada o zamanki dünya kavimleri arasında Türklerin yayılmış olduğu coğrafi sahaları da belirtmiştir. Bu harita ilim çevrelerinde büyük ilgi ile karşılanmış ve karşılanmaktadır.
Uygarlık ilerledikçe ve zaferlerle keşifler çoğaldıkça Türklerde, Haritacılık sahasında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu zaferler zincirinden biri olan Akdeniz’deki Türk hakimiyetinin sağlanması için Türk Denizcileri, bu denizde mevcut ada, liman ve kıyıları dikkatle incelemişler, haritalarını çizmişler ve değerli eserler bırakmışlardır. 1456 yılında Türk Donanmasından İbrahim Mürsel tarafından meydana getirlen Akdeniz haritaları, 1513 yılında Amiral Piri Reisin Amerika, Afrika ve Atlas Okyanusunu kapsayan renkli haritası, deniz klavuzları ve planları, Türk Denizcilerinden Seydi Ali Reisin birçok renkli haritaları içine alan Basra Körfezi ve Hind Denizine ait
MÎRÂTÜL MEMÂLÎK adındaki coğrafya kitabı ile Haritacılığa ait
Mirâtül Kâinat adlı kitabı önemli eserlerdendir.
Ceylân derisi üzerine çizilerek dokuz renkli hazırlanmış bulunan 21 paftadan müteşekkil Pirî Reis Haritasının elimizde ancak bir paftası mevcuttur. Bu pafta halen Topkapı Sarayı Müzesinde saklanmaktadır.
Dünyada ilk modern haritanın 18 nci Yüzyılda başta Fransa olmak üzere Prusya ve Ingiltere’de yapıldığı bilinmektedir.
0,50 Kuruşlukta ( Harita Genel Müdürlüğünün Amblemi ), 0,60 Kuruşlukta ( Uçak ve Haritalı kompozisyon ),100 Kuruşlukta ( Bir nirengi noktasını gösterir kopozisyon ), 130 Kuruşlukta ( Türkiye Haritası ve Korgeneral ( Ferik ) Mehmet Şevki Paşanın Portresini gözteren kompozisyon )
1988.12 - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii
1984 yılında
TUSAŞ ( Türk Uçak Sanayii A.Ş. ), General Dynamics, General Electric,
Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve
Türk Hava Kurumu ortaklaşa olarak
TAI ( TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. )'ni kurmuşlardır. Ortaklık şirketi TAl'nin amacı, Türkiye'de havacılık ve uzay sanayiini ihdas ve idame etmektir. TAI ilk olarak 10 yıllık bir ortak üretim programı çerçevesinde 152 adet F-16 C/D uçağını Türk Hava Kuvvetlerine teslim etmek üzere faaliyete geçmiştir. İlk F-16'nın montajına Şubat 1987'de başlanmış ve bu uçak 30 Kasım 1987'de Türk Hava Kuvvetlerine teslim edilmiştir.
2001.05 - Türk Havacılık Tarihinin ilk Kahraman Pilotları ( Altın Kanatlar )
Dünyada ilk defa 1913 yılında Paris - İstanbul - Kahire uçuşu gerçekleşti. Bu uçuş dünya havacılık tarihine o güne kadar gerçekleştirilmiş en büyük başarı olarak geçti. Türk havacılarının da dünyadaki emsallerinden geri kalmadıklarım göstermek üzere devrin Harbiye Nazırı Enver Paşanın talimatı ile iki Türk uçağının İstanbul’dan Kahire'ye uçmasına karar verildi.
Birinci uçuş ekibinde Yüzbaşı Fethi Bey ve Gözlemci Üsteğmen Sadık Bey,
İkinci ekipte ise Pilot Üsteğmen Nuri Bey ve Gözlemci Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey yer aldı.
Türk havacılık tarihinin ilk kahraman pilotlarının anısını yaşatmak amacıyla 15 Mayıs 2001 tarihinde hazırlanan bir model uçak ile aynı rota üzerinde uçularak ve bir dramatik belgesel film hazırlanmıştır.
Rasıt Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey: Eğitimini Safra Köyü’ndeki Havacılık Okulunda tamamladı. Prens Celaleddin uçağı ile yapılan sefere Üsteğmen Nuri Bey’in rasıdı olarak katıldı. Yafada gerçekleşen ve Nuri Bey’in yaşamına mal olan kazadan yaralı olarak kurtuldu. Ancak Birinci Dünya Savaşında şehit oldu.
Şehit Pilot Üsteğmen Nuri Bey: 1891 yılında İstanbul’da doğdu. 1911 yılında Topçu Okulundan Teğmen rütbesi ile mezun olan Nuri Bey, Subay olduktan sonra eğitimini İngiltere’de tamamladı. 1912 yılı Mayıs ayında uçuş eğitimi için Fransa’ya gönderildi. Balkan Savaşı başında Pilot olarak yurda döndü. 11 Mart 1914 günü, İstanbul - Kahire seferinde, Yafa’dan havalanırken uçağı ile denize düşerek şehit oldu, Şam yakınlanndaki Selahattin Eyübi Türbesine defnedildi.
Şehit Rasıt Üsteğmen Sadık Bey: Selanik'te doğdu. İlk ve Orta Öğrenimini Selanik’te, Lise öğrenimini Manastır Askeri Lisesinde tamamladı. Sadık Bey, Harbiye’den teğmen olarak mezun oldu. Trablusgarp Savaşı sırasında Enver Paşanın mahiyetinde Bingazi’ye gitti, Enver Paşanın Harbiye Bakanı olmasından sonra Bakanın yaverliğini yaptı. 8 Şubat 1914 tarihinde Muavenet-i Milliye uçağı ile İstanbul - Kahire hava seyahatine Pilot Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey’in rasıdı olarak çıktı. Uçağının Şam ile Kudüs arasındaki Taberiye Gölü civarındaki Cehennem Vadisine düşmesi sonucu şehit oldu.
Şehit Pilot Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey: 1887 yılında Ayazpaşa’da doğdu. Deniz Çarkçı Lisesinden 1907 yılında Çarkçı üsteğmen olarak mezun oldu. 1912 - 1913 yıllan arasında havacılık öğrenimi için İngiltere’ye gönderildi. Balkan savaşında Doğu ordusunda görev aldı ve gösterdiği başarılardan dolayı Gümüş Liyakat madalyası ile ödüllendirildi. 1914 yılında Yüzbaşılığa yükseldi. Mehmet Fethi Bey Muavenet-i Milliye isimli uçağı ile İstanbul - İskenderiye seyahatini gerçekleştirmek için 8 Şubat 1914’de uçuşuna başladı. 27.02.1914 tarihinde uçağının Şam ile Kudüs arasındaki Taberiya Gölü civarındaki Cehennem vadisine düşmesi sonucu, Türk havacılık tarihinin ilk şehidi oldu. Mezan Şam yakmlanndaki Selahattin Eyyubi Türbesindedir.
Rasıt = Gözlemci
2014.06 - Deniz Havacısı Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey'in Şehadetinin 100. Yılı
Deniz Havacısı Yüzbaşı Mehmet Fethi 1887 yılında İstanbul'da doğmuş, 1906 yılında Deniz Çarkçı Ameliye Mektebi'nden Çarkçı Üsteğmen olarak mezun olmuştur. Başta Hamidiye Kruvazörü olmak üzere çeşitli gemilerde görev yapmıştır. 1912 yılında İngiltere Bristol'deki uçak fabrikasında makinistlik ve kendi imkanları ile pilotluk eğitimi almış ve Balkan Savaşlannda yaptığı uçuşlarla büyük yararlılık sağlamıştır. Savaşta ve barışta gösterdiği yararlılıklardan dolayı Yüzbaşı rütbesine terfi etmiştir.
Balkan Savaşlarında yaşanan acıları ve üzüntüleri hafifletmek, devletin merkeze uzak yerlerdeki halklara değer verdiğini ve buralardaki hâkimiyetini koruyacak güçte olduğunu göstermek amacıyla planlanan İstanbul - İskenderiye Seyrüseferini gerçekleştirecek ekibe gönüllü olarak katılmıştır. Deniz Çarkçı Yüzbaşı Mehmet Fethi ve rasıdı ( Gözlemcisi ) Topçu Üsteğmen Selim Sâdık
Muâvenet-i Milliye İsimli Bleriot XI uçağı ile 8 Şubat 1914'te İstanbul'dan uçuşa başlayarak Adapazarı, Eskişehir, Afyonkarahisar, Konya, Adana, Halep, Humus, Beyrut, Şam rotasını izlemiştir. 27 Şubat 1914 tarihinde Kudüs'e doğru uçarken, Golan Tepeleri'ni geçtikten sonra Taberiye Gölü yakınlarına düşerek Türk havacılık tarihinin ilk şehitleri olmuşlardır. Bu kahraman havacılanın anısına şehit düştükleri yerde Mayıs 1914'te ve İstanbul Fatih'te 10 Ağustos 1914'te Tayyare Şehitleri Abidesi açılmıştır. Şehit Mehmet Fethi'nin aziz hatırasına armağan olarak Muğla'nın Meğri kasabasına
Fethiye ismi verilmiştir.
2018.30 - İstanbul Yeni Havalimanı
İstanbul Yeni Havalimanı, İstanbul'un Avrupa Yakası Karadeniz sahil şeridinde, Yeniköy ve Akpınar yerleşimleri arasında yer almaktadır.
Yaklaşık 76,5 milyon m² büyüklüğündeki alanda toplam 1.922,737 m² kapalı alanı üzerine kurulmuştur. Hizmete girmesiyle birlikte yıllık yaklaşık 120.000 kişiye istihdam sağlayacaktır. 6 piste ve yıllık 150 milyon yolcu kapasitesine sahip olacaktır. Dört etaptan oluşan havalimanı projesinin 1. Etap 1. Fazı 29 Ekim 2018 tarihinde hizmete girmiştir.
Proje kendi enerjisini üreten, çevreci, doğa dostu, engelsiz ve yeşil havalimanı olarak gerçekleştirilmektedir. Tüm etaplarıyla tamamlandığında Avrupa'nın en büyük havalimanı olacaktır.
1983.08 - Türk Devlet Hava İşletmeciliğinin 50. Yılı
Türkiye Havalimanlarının işletilmesi ile Türkiye Hava sahasındaki hava trafiğinin düzenlenmesi ve kontrolü görevi, Devlet Hava Meydanları İşletmesi ( DHMİ ) Genel Müdürlüğünce yerine getirilmektedir.
Türk Sivil Havacılık sektörünün altyapısını oluşturan tesis ve donanımıyla, 1933 yılından bu yana değişik isim ve statülerle hizmetlerini yürütmekte olan kuruluş, 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Ana Statüsü çerçevesinde 1984 yılından itibaren faaliyetlerini Kamu İktisadi Tesebbüsü olarak sürdürmektedir.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi ( DHMİ ) Genel Müdürlüğü, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk, sorumluluğu sermayesi ile sınırlı, Ulaştırma Bakanlığı ile ilgili ve en son hukuki düzenlemeyle hizmetleri imtiyaz sayılan bir Kamu İktisadi Kuruluşudur.
Kuruluşun Ana Statüsü ile belirlenen amaç ve faaliyet konuları ise,
Sivil havacılık faaliyetlerinin gereği olan hava taşımacılığı, havalimanlarının işletilmesi, meydan yer hizmetlerinin yapılması, hava trafik kontrol hizmetlerinin ifası, seyrüsefer sistem ve kolaylıklarının kurulması ve işletilmesi, bu faaliyetler ile ilgili diğer tesis ve sistemlerin kurulması, işletilmesi ve modern havacılık düzeyine çıkarılmasını sağlamaktır.
Üstlenmiş olduğu görevlerini Uluslararası sivil havacılık kural ve standartlarına göre yapmak zorunluluğunda olan DHMİ Genel Müdürlüğü bu doğrultuda, Uluslararası hava ulaşımında can ve mal emniyetini sağlamak ve düzenli ekonomik çalışma ve gelişmeyi temin maksadıyla yürürlüğe konulan Sivil Havacılık Anlaşmasına göre kurulan
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı ( ICAO - International Civil Aviation Organization )'nın üyesi bulunmaktadır. Ayrıca,
Hava Seyrüseferinin Emniyeti için Avrupa Teşkilatı ( EUROCONTROL ),
Uluslararası Havalimanları Konseyi ( ACI - Airports Council International ) başta olmak üzere ilgili Uluslararası kuruluşların da üyesi bulunmaktadır.
DHMİ Genel Müdürlüğünce hava seyrüsefer ve havalimanı işletme hizmetleri çerçevesinde, hizmet verilen uçak ve yolcu trafiklerinde, son yıllarda önemli artışlar meydana gelmiştir. Özellikle, Uluslararası havalimanlarımızın dış hat uçak ve yolcu trafiklerinde önemli gelişmeler gerçekleşmekte olup, İstanbul/Atatürk Havalimanı ile Antalya Havalimanı, yaşanmakta olan Uluslararası trafik artışı nedeniyle, Avrupanın da önde gelen havalimanları arasında yer almaktadır.
Pullarda Eski Yeni Uçak ve Geceleyin Hava Limanı Konuları işlenmiştir.
1954.03 - Milletlerarası Havacılık Federasyonu ( F.A.I. ) 47. Konferansı
1950.07 - Milletlerarası Sivil Havacılık Kongeresi İstanbul
( ICAO )
1984.17 - Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı'nın ( ICAO ) 40. Kuruluş Yılı
Kısa adı ICAO olan Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı, 1944 yılında, uluslararası sivil havacılık faaliyetlerinin düzenlenmesi, daha güvenli ve daha düzenli havacılık hizmetlerinin sağlanması amacıyla kurulmuştur.
Türkiye de ICAO'nun kuruluşunda katkısı olan ülkeler içinde olup, Teşkilata 1945 yılında Şikago Konvansiyonunu kanunla kabul ederek, resmen üye olmuştur.
Genel Merkezi Montreal, Kanada'da bulunan Teşkilata, bugüne kadar 150'yi aşkın ülke üye olmuştur.
1965.01 - Türk Hava Kurumu'nun 40. Yılı
Paraşüt ve atlayış, Planör ve uçuş, Atatürk ve filo işlenmiştir.
Kullanılan resimler Ressam Burhan Özok tarafından çizilmiştir.
1985.03 - Türk Hava Kurumu
16 Şubat 1925 tarihinde kurulan THK'nun amacı, Türk gençliğine havacılık zevkini aşılamak, ayrıca sivil havacılığın yanısıra ülkenin askeri havacılığına da yardımcı olmaktır.
Uluslararası Havacılık Federasyonunun ( FAI ) üyesi bulunan Kurumun genel merkezi Ankara'da olup, yurt düzeyine yayılmış 500’ü aşkın şubesi bulunmaktadır. Kurumun havacılık çalışmalarından olan motorlu uçuş, planör, paraşüt ve model uçak gibi faaliyetler kendi bünyesindeki Türkkuşu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.
Ayrıca, havadan zirai ilaçlamalar yapılarak Türk ekonomisine katkıda bulunulur.
Kompozisyonda Kurumun sahip olduğu ( Cameron Viva - 77 ) ve ( Raven S, 55 ) tipi 2 adet balondan ( Cameron Viva - 77 ) tipi balon, diğer kompozisyonda ise Kurumun planör ve paraşüt hizmetleri görüntülenmektedir.
1997.13 - 1. Dünya Hava Oyunları
Uluslararası Havacılık Federasyonun ( FAI ) öncülüğünde ilki ülkemizde yapılan oyunların amacı, Havacılığın Dünya çapında gelişmesini sağlamak, politika, ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin insanları karşılıklı dostluk ve anlayış içinde bir araya getirmektir.
Türkiye'de ilki gerçekleştirilecek Dünya Hava Oyunları, karada ve suda yapılan olimpiyat oyunlarına yeni bir boyut kazandıracaktır. 1995 yılında
Uluslararası Havacılık Federasyonu ( FAI ) tarafından Türkiye'de yapılması kararlaştırılan Hava Oyunları, Türk Hava Kurumu'nun, iki yıldır hazırlığını yaptığı bu organizasyona 60 ülkeden üç bine yakın sporcu katıldı.
Daha ilk çağlardan beri
uçma fikri üzerinde bir hayli duran insan, her yerde
nasıl uçarım'ın cevabını aramış. Doğasına aykırı bir eylem olmasına rağmen yılmamış ve hep denemiş. İlkinin sonu ölüm olmuş ama Hezarfen Ahmet Çelebi'nin gerçekleştirdiği ilk başarılı uçuşun ardından çok yol katedilmiş. Bugün insan yukarılarda geziniyor, hatta bulutların üzerinde spor yapıyor.
Türkiye'nin sekiz merkezinde 17 dalda yapılan
1. Hava Oyunları'nın (
Hava Olimpiyatı ) resmi programı, 03-21 Eylül 1997 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Uçak Postaları Pulları
1959.13 - Kuşlu Uçak Posta Pulları
Uçak Pulları 13.01.1959 tarihinde ilk pulu dolaşıma çıkarmış 13.08.1959 tarihinde tamamlanmıitır. Uçak ile gönderilmek istennen mektuplar için çıkartılmış fakat Kuşlu uçak pullarının hiçbir posta ücretini karşılamaması ve zamklarının bozuk olması nedeniyle pulların bir kısmı imha edilmiştir.
40 kuruş
Kırlangıç, 65 kuruş
Turna, 85 kuruş
Martı, 105 kuruş
Atmaca,
125 kuruş
Kırlangıç, 155 kuruş
Turna, 195 kuruş
Martı, 245 kuruş
Atmaca kuşları işlenmiştir.
1941.03 - Ek Baskılı 3. Uçak Posta Pulları
( 1930 Londra baskısı posta pulları üzerine )