|
|
|
2018.31 Seri no: 1281 |
Ön cepheleri farklı mimari tasarım ve estetiğe sahip konakları, saat kulesi ve kentin en yüksek noktasında bulunan kalesi ile Kastamonu açık hava müzesi görünümündedir. Kültür turizmine büyük katkısı olan Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde Cumhuriyet Evi, Türkiye'de ilk olan Şapka Müzesi ile Dantel Müzesi ve Atatürk Sergi Salonu, Resim Galerisi ile Bebek Evi yer almaktadır. Şehrin binlerce yıllık kültür birikimi ile coğrafi çeşitliliği yemek kültürünü de zenginleştirmiştir. Banduma, mıklama, ekşili pilav, etli ekmek ve çekme helva şehrin önde gelen lezzetlerindedir. Ayrıca Kastamonu'da buğdayın atası olarak kabul edilen siyez bulguru, dünyanın en iyi aromasına sahip Taşköprü sarımsağı ve kalitesiyle ün yapmış Tosya pirinci yetiştirilmektedir. Kastamonu, doğa turizmde önemli bir konuma sahip olan Küre Dağlan Millî Parkı ile kış turizm merkezi İlgaz Dağı Milli Parkı'na ev sahipliği yapmaktadır. Dağların üzerindeki akarsuların oluşturmuş olduğu derin vadi, kanyon, şelale ve diğer jeolojik oluşumlarla eşsiz bir doğal güzelliğe sahiptir. Küre Dağları Milli Parkı çevresindeki Valla Kanyonu, Horma Kanyonu Geçişi, Ilgarini Mağarası ve Armutlu Çayırı ise dikkat çekmektedir. Karadeniz'de 170 km.lik sahil şendi bulunan Kastamonu'nun Cide ilçesinde, ender görülen doğal koylardan biri olan Gideros Koyu bulunmaktadır. Turizm potansiyeli oldukça yüksek olan İnebolu ilçesi ise tarihi önemi ve doğal güzelliği ile dikkat çekmektedir. |
Kastamonu, Batı Karadeniz Bölgesi'nde yeşilin her tonundan, mavinin sonsuzluğuna uzanan doğal güzelliği ile tarihini korumuş köklü bir kenttir. Küre ve Ilgaz dağları'nın ayırdığı vadiler arasından sıyrılıp, Devrez Vadisi ile İç Anadolu'ya yaslanan dağlar, vadiler, ormanlar ve deniz kentidir. Antik dönemde "Paphlagonia" olarak bilinen bölgeTroya Savaşı'nın anlatıldığı Homeros'un "İlyada" adlı eserinde geçer. Tarihi Hititler ile başlayan ve uzun yıllar Roma sınırları içerisinde kalan Kastamonu, imparatorluğun bölünmesiyle Bizans katılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Türklerin hakimiyetine giren Kastamonu, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devleti sınırlarına katılarak önemli bir sancak haline getirilmiştir. Kastamonu halkının göstermiş olduğu fedakarlık ve kahramanlıklar, Çanakkale Savaşları ile başlayıp Millî Mücadele yıllarında artarak devam etmiştir. Millî Mücadele yıllarında dış dünyaya açılan tek pencere olan İnebolu-Kastamonu hattı üzerinden özellikle Ankara'ya yiyecek-giyecek, para, cephane ve silah nakli yapılmıştır. Bu hat üzerinde Kastamonu Valiliğince 2008 yılında "İstiklal Yolu Projesi" oluşturulmuştur. İstiklal ruhunu taşıyan bu yol üzerindeki birçok tarihi yapı restore edilerek, anıt ve heykellerle süslenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün 1925 yılında İnebolu'da başlatmış olduğu "Şapka ve Kıyafet İnkılâbı" ile ilçe onurlandırılmıştır. Ayrıca, Millî Mücadele'de göstermiş oldukları katkılardan dolayı Türkiye'de ilk olarak T.B.M.M. tarafından 9 Nisan 1924 tarihinde İnebolu ilçesi Mavnacılar Loncası'na "Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası ve Berat"ı verilmiştir. Kastamonu'nun sahip olduğu tarihsel yapıların birçoğu Türk-İslam kültürü içinde kalan ve dinsel alanda kullanılan yapılardır. En eskisi yaklaşık 800 yıllık olan bu yapılar hala kullanılmaktadır. Kastamonu kent merkezi ile ilin geneline yayılmış külliyeleri ve mimari birer sanat eseri olan cami ve türbeleriyle kutsal bir atmosfer yaratmaktadır. İnanç turizmine büyük katkı sağlayan bu yapılardan il için manevi değeri yüksek olan Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, külliye görünümünde olan Nasrullah Kadı Külliyesi ile yapımında çivi veya herhangi bir aksam kullanılmadan yapılan ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde yer alan Mahmutbey Cami dikkat çekmektedir. M.Ö. 64/63 yıllarında kurulan Pompeipolis Antik Kenti ise günümüzde Taşköprü ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. |
Portföyler Listesi |
Pul Baskılı Pusta Kartları Listesi |