Konu: Otomat Pulları
Günümüzde birçok ülkede yaygın biçimde kullanılan pul makineleri ve otomat pullarının ilk kez, Ankara'da denenmesi başlatıldı. Ne var ki, filatelistlerin ilgiyle karşıladıkları uygulama, sorunları da beraberinde getirdi.
Bu uygulamanın sürdürüldüğü tüm ülkelerde başlangıçta, tanıtım ve filatelistlere bu pulların edinilmesinde her türlü kolaylıkların sağlanması konularında özen gösterilirken, aynı hususların ülkemizde gerçekleştirildiği söylenilemiyecektir.
En azından bir teamül olarak alışılagelen uygulama şeklinden farklı olarak, Ankara'da 24.12.1987 günü hizmete konulan makine'nin, deneme olduğu gerekçesiyle, hiçbir filatelik kuruluşa tanıtım yazısı, ön bilgi gönderilmedi. Makinenin hizmete konulmasından daha sonra posta merkezlerine gönderilen Posta Dairesi Başkanlığı'nın genelgesi ise, 28.12.1987 tarihini taşımaktaydı.
Çeşitli konularda ilk gün damgası veya özel damga kullanan P.T.T.nin, bu modern uygulama nedeniyle özel zarf hazırlamaması, özel damga kullandırmaması, ( Diğer ülkelerin uygulaması ile kıyaslandığında ) hayli yadırganacak, aynı zamanda gelir kaybına neden olan hatalı bir tutumdu. Hiçbir açıklama yapılmadan başlatılan uygulama karşısında, ilk gün zarfı yapılması tamamen imkânsız hale gelmiş, hatta ilk günün tarihi ile posta damgasını taşıyan postadan zarf geçirilmesi, gönderilmesi imkânları ortadan kaldırılmıştı.
Bu uygulamanın adeta bir devamı şeklinde, gerek genel müdürlük nezdindeki filateli servisinde, gerekse tüm posta merkezlerindeki abone servislerinde,otomat pullar emisyonunun abonelere ( Seri halinde veya tek tek ) satışınm yapılmayacağı öğrenildi. Ankara'daki Filateli merkezi, bu pullardan ötürü yurt içerisinden veya yurt dışından sipariş kabul etmiyordu. Özellikle, Ankara dışındaki filatelistler bir bekleme içerisindeydi. Bu pullardan nasıl edinilecekti.? PTT tek bir olanak tanımıştı, Ankara'ya giderek, makine'den pulları almak. Ancak, çeşitli nedenlerle Ankara'ya gidebilenler, çalışmayan bir makine ile karşılaştılar. Aynı yakınma, Ankara'daki pul tüccarlarınca da tekrarlanmaktaydı.
Bu bekleyiş iki ihtimali akla getiriyordu. Bir görüşe nazaran, filatelik ihtiyaçlar sınırlı olduğundan, tek bir makine bu pulları verse bile, nasıl olsa zaman içerisinde filateli'nin gereksinimi karşılanacak, amatör veya ticari ortamda zamanla bir doygunluk gerçekleşecekti. Buna karşılık, sık sık değişen posta tarifesi karşısında, ayrıca fiilen kullanımdan çekilen küçük değerli madeni paraların bir süre sonra bulunamayacağını, bu nedenlerle bazı valörlerin kaldırılabileceğini ve bu pulların edinilemeyeceğini düşünen bazı filatelistlerin konuya endişe ile bakışları devam etmekteydi.
Geçen zaman, ikinci görüşü savunanları haklı çıkardı. PTT değişen posta tarifeleri nedeniyle, hiçbir duyuru, açıklama yapmak lüzumunu hissetmeksizin, hiçbir filatelik kuruluşa bilgi vermeden, esasen konulduğundan beri sayılı günlerde çalışan makineden, dört valörü çıkartmıştı. Madeni para atılsa dahi,artık 5, 10, 20, 70 TL.lık pullar alınamıyordu.
Şimdi ne olacaktı?. Tam seri, ticari koşullarda nerede, hangi fiatlar ile satışa çıkacaktı?. Amatör koleksiyonerler bu pulları nasıl edineceklerdi?. Değişik tahminler yapılırken, en ilginç haberler ve gelişmeler Almanya'dan ulaştı. Almanya'da yayınlanan DBZ Dergisinde yayınlanan iki ilân, Almanya'daki ve İsviçre'deki iki firmanın tam seri halindeki otomat pullarını yüksek fiatlar ile satışa arzettiklerini bildiriyordu. İlginç olan, bu firmaların makinenin kullanılmaya başlamasından bu yana hiçbir açıklama yapmaması, bazı valörlerin kaldırılmasından sonra ( Bu vaiörleri de muhtevi ) tam serileri yüksek fiatlar ile satışa çıkartmaları idi. Türkiye'de hemen hiçbir pulcu'da bulunmayan, satılmayan otomat serisi, İsviçre ve Almanya'da ( 695 Tl. nominal değere karşılık ) hediyesi 99.50 DM.dan ( Takriben 110.000.- TL ) ( numaralı pullar ile tam seri ise 155 DM.a) ticari satışlara konu olmuştu.
Bu gelişmelerin değerlendirilmesini ve yorumunu, değerli filatelistlerin, okuyucularımızın takdirlerine bırakmak isterim. Ancak, bazı konuların, soruların özellikle gözönünde tutulması kanımızca zorunludur.
- PTT, gerek makine'nin kullanılmaya başlatılmasında, gerekse bazı valörlerin silinmesi konusunda, daha önce hiçbir duyuru yapılmasına NEDEN gerek görmemiştir ?
- Muhtemel gelişmeler karşısında, amatör pul koleksiyonerlerinin, başka kentlerde bulunan pul meraklılarının korunması açısından NE YAPILMIŞTIR ? Sınırlı olanakları bulunan, özellikle küçük ve öğrenci filatelistlerin mağdur olmaları karşısında, PTT NE YAPMAYI düşünmektedir ?
- Resmi serisi için dahi ilk gün zarfı hazırlayan PTT'nin bu uygulama, emisyon için FDC hazırlamaması bir İHMAL ifadesi değilmidir ?
- Tüm ülkelerde, aynı uygulamaya ilişkin pullar tam seri halinde ( Poşetlerde ) koleksiyonerlere, abonelere ve ülkenin her kentinde satışa konulurken ve belirli bir süre için bu pulların fiiatelik servislerde satışda bulunmasına özen gösterilmiş iken, PTT'nin ülkemizde bu uygulamadan KAÇINMASININ nedenleri nedir ?
- Özellikle aboneler açısından, PTT her yeni emisyonu abonelerine temin yükümlülüğünü üstlenmiş olması karşısında, daha öncesinden hiçbir duyuru, açıklama yapılmadan, bu pulların abonelere satışının yapılmaması " Abone taahhüdlerinin " ( Hukuk kuralları çerçevesinde ) yerine getirilmemesi değilmidir ?
- Özellikle, dış isteklerin resmi kanallardan karşılanmaması PTT açısından bir kazanç kaybı, ülkemiz açısından bir DÖVtZ KAYBI değilmidir ?
- Bu uygulama, U.P.U. kurallarıyla kabili telif midir ? Özellikle, ilanı veren yabancı ülkelerdeki pul tüccarlarına spekülatif çalışma ve HAKSIZ KAZANÇ imkânları doğduğundan, PTT ne gibi ACİL ÖNLEMLER almayı düşünmüş ve almıştır ?
Bu sorular, PTT açısından aklımıza gelenler. Bir de madalyonun ters yüzne bakalım, çuvaldızı kendimize saklıyalım. Profesyonel pulcularımızın, fiiatelik kuruluşlarımızın şu sorular karşısında acaba haklı bir mazeretleri olabilecek midir ?
Pul Tüccarlarımız, özellikle Ankara'da işyeri bulunan profesyonel pulcularımız, ( Almanya'dan, İsviçre'den gelerek bu serilerden edinmeye özen gösteren meslekdaşlarının gayretleri ve çabaları karşısında ) ne yapmışlardır? Makine'nin çalıştığı günlerde bu seriden hazırlanması, ticari olarak satışa sunulması imkânsızmıydı ? Ülkemizdeki fiiatelik ihtiyacın karşılanması açısından konu ile yeterince ilgilendikleri söylenebilir mi?
Aynı konuda Filateli Derneklerimizin, Pul Tüccarları Derneği'nin, özellikle Ankara Filateli Derneği'nin girişimleri, seriden ihtiyacı olan koleksiyonerlere veya pul tüccarlarına temini yönünden çalışmaları düşünülemezmiydi ? Dernekçe hazırlanacak serilerin, hatta bir bağış ilavesi ile satışı, karşılıklı yarar sağlayabilirdi. ( 1955-1957 yıllarında İstanbul Filateli Derneği'nin hazırladığı değişik ilk gün zarflarını, örnek kabilinden hatırlatmak isterim ).
En üst düzeydeki filateli kuruluşumuz, Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu, PTT ile olan ilişkilerde, PTT ile olan sorunlarda asli organ olarak görülmekte, PTT ile filatelik kuruluşlar arasındaki müşterek konularda federasyonun girişimlerine, görüşlerine atıf yapılmaktadır.
Bu hiyerarşik düzen, kural gözönünde tutulmak suretiyle, ülkemiz filatelisinde nihai söz sahibi, Filateli Dernekleri Federasyonumuzun, yukarıda açıkladığımız otomat pullar sorunu ile ilgili olarak, PTT nezdinde girişimlerde bulunacağı ümidindeyiz.
Hiçbir ülke uygulamasında bu boyutlara ulaşmayan konunun, gerek PTT, gerekse filatelik kuruluşlar tarafından değerlendirilmesi ve bazı önlemler alınması zorunludur. Konunun şu haliyle, oluruna terk edilmesi, amatör filatelistlerin mağdur edilmelerine yol açacağı gibi, ülkemiz filatelisini de menfi yönde etkileyecektir.
Av. Ahmet PARLAK
Pul Kültürü Dergisi
Sayı 1 - Ocak 1989
1987.16 1. Grup Otomat Pulları
1989.16 2. Grup Otomat Pulları
1991.16 3. Grup Otomat Pulları
Pul Makinelerinden madeni para atılarak alınan Otomat Pullarıdır.